Julius Fuçik, Darağacında Röportaj

Kitap Yorum
Julius Fuçik, Darağacında Röportaj

DaraÄŸacında Röportaj (DaraÄŸacında Notlar) kırk yaşında kurÅŸuna dizilen gazeteci yazar Julius Fuçik’in Pankrac Gestapo Hapishanesinde yazdıklarını içeriyor.

24 Nisan 1942 tarihinden idam edildiÄŸi 8 Eylül 1943 tarihine kadar olan süreçte Fuçik’in yaÅŸadıkları ve duyguları Çek gözetleyici Adolphe Kolinsky’in sayesinde ulaşıyor bizlere. Tutukluların yanında olabilmek için herkese Alman olduÄŸunu söyleyen ve tutuklulara yardım etmeye çalışan Kolinsky, Fuçik’e kağıt ve kalem getiriyor yazabilmesi ve yaÅŸananları gelecek nesillere aktarabilmesi için. O anki duygularını ÅŸöyle dile getiriyor Fuçik;

“O kadar güzel bir ÅŸeydi bu, inanasım gelmiyordu. Bunca güzel ÅŸey görülmüÅŸ müydü daha? Åžu karanlık, kasvetli yere bir takım adamlar ana avrat söve söve, sille tokat getiriyorlar seni. Aradan biraz zaman geçiyordu, bir insan, sana elini uzatan bir dost buluyorsun orada. DüÅŸünki, hiçbir iz bırakmadan, gelecek günlerin insanlarına bir bildiri iletmeden, özgürlüÄŸe kavuÅŸup senden sonra yaÅŸayacaklarla üç beÅŸ lakırdı etmeden çekip gitmeyeceksin bu dünyadan artık. Åžu sırada böyle bir ÅŸey olsun, gel de ÅŸaÅŸma!”

Kolisnki, Fuçik’in yazdıklarını hapishaneden gizli gizli çıkartarak, bugünlere, bizlere ulaÅŸtırıyor sesini.

Son Yapıt

Julius’un yazdıklarının eline geçme sürecini ÅŸu sözlerle anlatıyor eÅŸi Gusta Fuçikova; “Bu gardiyanla topu topu bir kez konuÅŸabildim. Julius Fuçik’in Pancrak hapishanesinde yazdıkları parça parça geçti elime. Numaralanmış kağıtlar çeÅŸitli yerlerdeki baÅŸka baÅŸka kimselerde saklanmıştı. Hepsini biraraya getirip okuyuculara sunuyorum bugün onları. Bu, Julius Fuçik’in son yapıtıdır.”

GeleceÄŸe umutla bakan bir adam.

Nazilerin elinde geçen bir buçuk sene içinde, tüm yaÅŸadıklarına raÄŸmen geleceÄŸe umutla bakan bir adam o. Onca kötülüÄŸün içinde dahi içindeki umudu tüketmiyor. Kendisi ölse bile geride milyonlarca insanın bu filmi “mutlu son”la sonuçlandıracağına, ardında kalanların güzel bir dünya yaratacağına yürekten inanıyor. Belki de sırf bu yüzden önemsemiyor ölümü, belki de sırf bu yüzden boyun eÄŸmiyor iÅŸkencecilerine. İnsanlara ve inandığı davaya olan inancı ayakta tutuyor onu.

Hapishane de ilk dayağını yemeye baÅŸladığında, “SaÄŸlam bir adam bu sopalara ne kadar dayanır acaba.” diye düÅŸünüyor. Saatlerce dayak yemesinin ardından nasıl dayanabildiÄŸine ÅŸaşırıyor.

“Ölemiyorum bir türlü. Hey anam-babam, ne diye bunca saÄŸlam, dayanıklı yarattınız beni?”

İşkenceler sürüyor, soruların ardı arkası kesilmiyor, iÅŸkenceciler yoruluyor vurmaktan ama o susmaktan yorulmuyor. Kendisine ne olduÄŸu önemli deÄŸil, bir baÅŸkasına zarar gelmesinden korkuyor. İhanet, en kötü ÅŸey onun için, Nazilerin yaptığı iÅŸkencelerden bile kötü.  

Fuçik ölümünü beklerken yazdığı notlarında, duygularının yanı sıra, hapishane görevlilerinden ve kendiyle aynı kaderi paylaÅŸan koÄŸuÅŸ arkadaÅŸlarından da bahsediyor. Bir bir anlatıyor onları. İdam yolcularını, iÅŸkence odasına giderken dimdik ayakta durup boyun eÄŸmeyenleri, iÅŸkencelere dayanamayıp her ÅŸeyi anlatanları, içlerinde bir gram bile insaniyet kalmamış olan Nazileri ve hala insan kalabilenleri…

İşkencelerin, ölümlerin içinden sesleniyor Fuçik, onun istediÄŸi tek ÅŸey herkes için insanca bir yaÅŸam. Sevinç için yaÅŸadığını, sevinç için kavga verdiÄŸini ve sevinç için öldüÄŸünü söylerken, üzüntünün ve tasanın bu uÄŸurda kavga verenlerin isimlerinden uzak olmasını diliyor. Önemli olan mutluluk onun için, tüm insanlığın mutluluÄŸu…

“Ama bizler ölsek bile sizin büyük mutluluÄŸunuzun bir köÅŸeciÄŸinde yaÅŸayıp gideriz. Çünkü bu mutluluk için can verdik biz. Sizden ayrılırken üzülsek de bunları düÅŸündüÄŸümüz zaman seviniyoruz.

2. Dünya Savaşı dönemine iliÅŸkin birçok kitap yazılmış. Bu kitaplar arasında Fuçik’in yazdıkları Nazilerin eline düÅŸüp kurtulamayan, o mutlu günleri göremeyen bir adamın son sözleri olması nedeniyle çok farklı bir yerde yer alıyor.

Okunmalı… Julius Fuçik’in her anı korkuya gebe, her anı acı yüklü bir dönemin içinden bugünlere ulaÅŸtırdığı sesi yüreklerde çınlamalı.

İnsanlık için, sevgi için, barış için, katliamların son bulması için…

Buket Özsanat
1 Temmuz 2018 Pazar
1541 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?