Ahmet Güneştekin’in Renk Anlatıcısı başlıklı sergisi Kunsthalle Dresden’de açıldı

Kültür Sanat
Ahmet Güneştekin’in Renk Anlatıcısı başlıklı sergisi Kunsthalle Dresden’de açıldı

Ahmet Güneştekin’in Renk Anlatıcısı başlıklı sergisi 3 Mayıs’ta Kunsthalle Dresden’de açıldı. Galerie Michael Schultz tarafından düzenlenen sergi 1 Ekim’e kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

Künstlerhaus Bethanien’ın direktörü Christoph Tannert’in küratörlüğünü üstlendiği sergide, Güneştekin’in kırkyama üzerindeki müdahalelerinden, metal ve aynaların duvar rölyeflerinde ve boyutlu tablolarda melez kullanımına kadar, mitolojik hikâye ve dinlere ait öğeleri son derece girift bir bağlamda yeniden yorumladığı işleri yer alıyor.

Christoph Tannert Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin dramatik bir şekilde gerilmiş gibi göründüğü bir zamanda Ahmet Güneştekin’in eserleri belki daha farklı bir bakış açısıyla bakmayı gerektiriyor diyerek önemini vurguladığı sergi, içbükey ayna ve metal kafes gibi farklı materyal ve nesneleri, optik yanılsamalar ve renk geçişleri ile birleştirerek, özünde yüzyıllardır süregelen mitolojilerin bulunduğu bir alan kurgulayan sanatçının kariyerinin farklı dönemlerine odaklanıyor.

Güneştekin’in, geçmişin farklı dönemlerine ait motiflerden girift bir bütün yaratmış sözlü bir gelenek olarak kavradığı Ezidiler’in düşünce dünyası hakkındaki iç görüleri, işlerinin temel felsefesini oluşturur. Sözlü anlatılar sadece anlatıcıdan anlatıcıya değil, aynı zamanda aynı anlatıcının farklı performanslarına göre de değişiyor ve bu oluş halinin sürekli olarak yeni öğelerin anlatıya eklenmesinin nedeni olduğu belirtiliyor. Böylesine bir değişkenlik ve yaratıcılık kaçınılmaz olarak, sözlü geleneğin içeriğinin değişime açık olmasını sağlıyor. Sözlü geleneğe içkin olan bu öğeler, Güneştekin’ in çalışmalarını sadece sıra dışı ve modern yapmakla kalmıyor aynı zamanda kendi içinde değişime de açık kılıyor.

Sözlü geleneğe sahip dinler, diğer geleneklerden yeni olan şeyleri alma konusunda güçlü bir eğilime sahiptir. Yeni öğeler özümsenir, eski sisteme uyarlanır ve mevcut motiflerin dokusuna işlenir. Böylece, yeni ve karmaşık bir bütün yaratılır. Sözlü gelenek kendisinden farklı bir gelenekten kolayca ödünç alırken, yine sözlü geleneğin yazılı geleneğe sahip bir dinden ve hatta yüksek olasılıkla başka bir medyumdan ödünç alması bir o kadar olasıdır. Güneştekin’e işlerinde, birbirinden çok farklı ve melez yöntemleri kullanmasına izin veren bu düşünce biçimi ve akışıdır.

Güneştekin’in çalışmalarında ilk göze çarpan ışık ve renk duygusunun tüm işlerine yansımasıdır. Parlaklığın ötesine geçerek, sanatçının çalışmalarında var olan çeşitli çizim düzeylerini, figürasyonu ve soyut yaklaşımı görmeleri için bireye meydan okuyan eserler çok sayıda etkileşime yol açan bir imgelem yoğunluğuna sahip. Güneştekin’in Renk Anlatıcısı’nda sergileyeceği, kırkyamanın geleneksel uygulamalarına müdahale ederek ürettiği işler de aynı imgelem yoğunluğunu taşıyor.

Kırkyama işlerinde desen ve motiflerini mitolojik tema dağarcığından kurgulayarak desen üretimine farklı bir yaklaşım getiren Güneştekin, geleneksel yöntemle yapılmış kırkyamalara, sadece kendi desen ve temalarını eklemekle kalmıyor, aynı zamanda özgün yönlerini öne çıkaracak ölçüde müdahalede bulunarak yeni bir dil öneriyor. Motifleri çok gerçekçi olmayan fakat sembolizmle dolu olan kırkyamaların, pratik ve estetik öğeleri böylelikle yeni bir bağlam kazanıyor.

Farklı denemeler yapmaktan korkmayan ve bu nedenle de kullanışlılığın taleplerini yerine getirme ihtiyacı duymayan, özgün ve bağımsız işler üreten Güneştekin için yaratıcı potansiyel, geometriden kopuşta, renklerin, formların, nesnelerin ve yaratıcı tekniklerin özgür varyasyonlarında yatıyor. Sanatçı kırkyamanın ancak böyle bir yorumlama ile esinlendiği zamanın, şimdiki zamanın yansımasına dönüşebileceğini düşünüyor. İzleyicilerin Renk Anlatıcısı’nda tanıklık etme fırsatı bulacakları, Güneştekin’in kendi kişisel hazinesinden paylaştıklarıyla, kırkyama geleneğine getirdiği yorum ve bu sayede geleneğin kendisine yaptığı katkı olacaktır.

Christoph Tannert’in, Güneştekin’in eserlerinin Almanya’da sergilenmesiyle evrensel ruhun sadece Avrupa içindeki bir şeye tekabül etmediğine dair kanıyı pekiştireceğini, özellikle Almanya’daki Ezidi diasporası için teşvik edici bir işleve sahip olabileceğini belirttiği sergi 1 Ekim tarihine kadar Kunsthalle Dresden’de sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

İlgili Görseller

5 Mayıs 2017 Cuma
2077 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?