İlk kitabı “Harabelerin Sesi” ile adından söz ettiren Barış Ceylan, Sola Yayınları tarafından yayınlanan ikinci romanı ‘Ya Unutursak’ ile okuyucularına yeniden merhaba dedi.
Toplumsal ve bireysel hafızanın kaybının yaşandığı bir dünyanın anlatıldığı kitapta, unutmanın ardından insanoğlu ilk ve saf haline dönüyor. Başlarda yaşanan kargaşa ve korkunun önüne taptaze deneyimlerle geçiliyor. Bu kitapta toplum olarak vazgeçilmez bir biçimde birlikte yaşamayı yeniden öğreniyoruz. Gerçek dünyada kanıksadığımız, üstünü örttüğümüz, görmezden geldiğimiz ne varsa unutanlar için üzerinde düşünülmesi gereken yeni deneyimlere dönüşüyor.
Yazar, değer verdiklerimiz, üzüntülerimiz, varlığına şükrettiklerimiz ve en önemlisi karakterimizin ayrılmaz bir parçası olan kimliğimizi kaybetmemiz halinde neler hissedeceğimizi okurlara yalın bir dille anlatıyor.
“Anılarla kurduğumuz her türlü maske veya kalkan düşecek. Bir düşünün... Biz sadece biz olarak kalacağız...”
Barış Ceylan’ın kaleminden Sola Yayınları etiketi ile çıkan kitapta sadece bir karakterin adının zikredilmesi dikkat çekiyor. Diğer karakterler isimleri yerine unvanları ile anılıyor. Unutma sonrası kendisine bile yabancılaşan bireylerin, korkarak da olsa yalnızlık beklentilerini bir kenara itip birlikte olma hayalleri kurduklarına şahit oluyoruz. Unutmadan önce azılı suçlu olanların, özlerinde öyle olduğunu sandıkları kişiler olmadıklarına akıcı bir kurguyla şahit oluyoruz.
Barış Ceylan için bu kitap ile insanoğlunun kısa bir tahlilini yapmış diyebiliriz. Her şeyi unutsak bile yaşamak için bir amaç belirleyeceğimizi ve en önemlisi her felaketten bir aşk çıkaracağımızı hatırlatıyor.
