1902 DoÄŸumlular Ernst Glaser

Kitap Yorum
1902 DoÄŸumlular Ernst Glaser

Kendisi de 1902 doÄŸumlu olan Ernst Glaser’in, tozlu raflarda unutulmuÅŸ, ülkemizde yeterince ilgi görmemiÅŸ romanında, 1. Dünya Savaşı sırasında 12 yaşında bir çocuÄŸun dilinden anlatılan yaÅŸam ve savaÅŸ güncesi en saf, en doÄŸal haliyle gözler önüne serilmiÅŸ. 

Åženlik havasında girilen, tüm sorunları çözeceÄŸine inanılan bir savaÅŸ ve kısa sürede kendini gösteren savaşın gerçek yüzü… Yokluklar, açlıklar, acılar, hayal kırıklıkları… 

Okunmalı mutlaka… Leo ile hiçlik, Ferd ile cesaret ve dürüstlük, E. ile saflık ve karmaşıklık yaÅŸanmalı…

Kitaptan Alıntılar

Önümde, yetiÅŸkinlerin nefretiyle kötülüÄŸü beni erkenden ÅŸaÅŸkına çeviren; sırrı beni verdiÄŸim sözden döndüren, hırsızlığa sürükleyen, bana yaÅŸamımın ilk ölüm korkusunu yaÅŸatan, hep çocuk kalacağımı ant içiren dünyası… Bu acılar dünyası, önümde yeni bir ışıkla aydınlanıyordu. Nereye baksam bu dünyanın insanları kucaklaşıyordu. Eskiden birbirlerine kötü oldukları ölçüde iyiydiler ÅŸimdi. Persius’la Kremmelbein, Brosius’la Hoffman birbirlerinden tiksinmiyordu. Birlikte içiyor, birlikte söylüyorlardı; gözlerinde aynı parıltı vardı. Dünya gençleÅŸmiÅŸti. SavaÅŸ dünyayı iyileÅŸtirmiÅŸti.  “Ah anne”, diye kekeleyerek kucağına yığıldım annemin, “savaÅŸ ne güzel ÅŸey…” Sayfa:131 (E.)

“İnsanlar iyi miymiÅŸ?” Pis pis güldü Ferd. “KucaklaÅŸtıkları, hep birlikte türküler söyledikleri için mi böyle düÅŸünüyorsun? Önce ben de öyle sanmıştım. Ama babam onların neden böyle iyi, elele göründüklerini bana anlattı. Nefretlerini, baÅŸka uluslara karşı kullanmak zorundalar da ondan. Bunu anlamıyor musun? Eskiden tek tek insanlar kötüydü, ÅŸimdi ise uluslar. Dün Brosius’la Siberstein, Persius’la Kremmelbein savaşıyordu. Bugün ise Ruslarla Avusturyalılar, Almanlarla Fransızlar. Aynı ÅŸey.”  Sayfa:132 (Ferd)

Sayfa kapkaraydı, küçük dörtgenlere ayrılmıştı, her dörtgene bir haç basılmıştı. Sayfada elli kiÅŸinin adı vardı. Son kez anılan elli kiÅŸinin adı. Gazete sayfasında bir mezarlık ………………………………….  Savaşı anlamıyordum artık. Erkekler cepheye giderken neden öyle gülmüÅŸlerdi? Kadınlar, ÅŸimdi kocalarını düÅŸündükçe neden aÄŸlıyorlardı? Pfeiffer’in sözü, “ölenlerin kahramanlardan çok olduÄŸu”, kulağımdan çıkmıyordu.  Sayfa:175 (E.)

YaÅŸamın sırları insanları tedirgin etse gerek; belki de o sırlar, insanlarla yoÄŸrulup büyüyor. Sayfa:45

Buket Özsanat
3 Mart 2016 PerÅŸembe
2315 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?