
Büyük eserler yazmış Voltaire, Flaubert, Hugo, Goethe, Twain, Balzac, Woolf, Fitzgerald, Kafka ve Tolstoy’u; müzisyen Beethoven ve Schumann’ı; önemli devlet liderlerinden Bonapart ve Churchill’ı; filozof ve ekonomist Marx’ı, doÄŸa bilimci Darwin’i, biliminsanı Alexander Graham Bell’i; oyun kahramanı Hamlet’i ve roman kahramanı Wenthworth’u bir kitapta bir araya ne getirebilir?
Elbette aÅŸk.
Tarihe, insanlığa yön veren ve büyük eserler kazandıran bu kiÅŸiler sevgililerine kimi zaman öfkeli, kimi zaman duygusal, kimi zaman özlem dolu ama hep aÅŸkla yazdıkları mektuplarla sesleniyor. AÄŸlamak, gülmek, sevinmek, acıkmak, uyumak gibi evrensel bir durum olan aÅŸk diÄŸer evrensel durumlar gibi kolay tanımlanamaz. Ama öyle ya da böyle herkes bilir, görür, duyar aÅŸkı ve varlığını hisseder aÅŸkın. Kimse aÅŸktan uzak duramaz, kalamaz.
AÅŸkın halleri deÄŸiÅŸebilir ama kendini ele veren, görünür kılan, hissettiren hali aynıdır. Büyük topraklar yönetmiÅŸ, büyük zaferler kazanmış liderler için de, geniÅŸ kitleleri etkilemiÅŸ sanatçılar için de, sokaklarda çöp artıkları peÅŸinde koÅŸanlar; sofrasına ekmek koyma derdinde olanlar; öÄŸretmenini can kulağıyla dinleyenler, rekor peÅŸinde koÅŸan sporcular, küçük kelimelerden koca hikâyeler yaratan yazarlar için de aÅŸkı herkes için aÅŸk yapan hali aynıdır.
Farklı olan aÅŸkı yazmaktır, aÅŸkı kelimelere dökmektir. Bu kitapta büyük aÅŸklarının yakınında ya da uzağında olsalar da aÅŸklarını kelimelere döken büyük insanların büyük aÅŸklarına tanık olacaksınız. Her ne kadar teknolojinin geliÅŸimiyle biçim deÄŸiÅŸtiren zaman mektup yazma geleneÄŸini ve mektupla iletiÅŸimi bitirmeye yakın olsa da tarih boyu duyguların en cesur, en saÄŸlam, en açık, en saf ifadesi olmuÅŸtur mektuplar.
Bu yüzden bu kitabın sonuna kendi aÅŸk mektubunuzu yazabilmeniz için size de bir sayfa ayırdık. Umarız burada mektuplarına yer verdiÄŸimiz büyük insanlar gibi siz de aÅŸkla yazarsınız.