Aralarında 1984, Dövüş Kulübü, Bülbülü Öldürmek, Yüzyıllık Yalnızlık ve Karamazov Kardeşler'inde bulunduğu o kitaplar;  " />
Aralarında 1984, Dövüş Kulübü, Bülbülü Öldürmek, Yüzyıllık Yalnızlık ve Karamazov Kardeşler'inde bulunduğu o kitaplar;  "/>
Aralarında 1984, Dövüş Kulübü, Bülbülü Öldürmek, Yüzyıllık Yalnızlık ve Karamazov Kardeşler'inde bulunduğu o kitaplar;  '/>

Aklınızı başınızdan alacak kitaplar

Kitap Gündemi
Aklınızı başınızdan alacak kitaplar

Dünyaca ünlü eÄŸlence ve paylaşım sitesi Reddit'in yaptığı "Aklınızı başınızdan alacak kitaplar" konulu anket kullanıcıların oylarıyla belirlendi.

Aralarında 1984, DövüÅŸ Kulübü, Bülbülü Öldürmek, Yüzyıllık Yalnızlık ve Karamazov KardeÅŸler'inde bulunduÄŸu o kitaplar; 

 

Psikopat Testi - Jon Ronson 

Pegasus Yayınları - 288 Sayfa

Kendinize Aşırı Değer Veriyor Musunuz?
Her Åžeyden Çok Çabuk Mu Sıkılıyorsunuz?
İnsanları KiÅŸisel Çıkarlarınız İçin Kullanmak HoÅŸunuza Gidiyor Mu?
Davranışlarınızı Denetlemekte Güçlük Çekiyor Musunuz?
Sorumsuzca Mı Davranıyorsunuz?
Kendinizi Test Etmeye Var Mısınız?

Psikopat Testi

DELİLİK HAKKINDA BİR ÖYKÜ BU

Her ÅŸey önde gelen nörologlardan birinin gazeteci Jon Ronson’la irtibat kurmasıyla baÅŸlar. Kendisine ve bazı meslektaÅŸlarına imzasız olarak gizemli, akıl karıştırıcı bir kitap postalanmıştır; o da Jon’u kitabın gizemini çözmeye davet eder. Yanıtın peÅŸine düÅŸen Jon, hiç beklemediÄŸi bir biçimde, çok geçmeden kendini delilik dünyasında merak uyandırıcı, inanılmaz bir maceranın içinde bulur.
Jon daha hafif bir cezayla paçayı sıyırmak için akıl hastası numarası yaptığına yeminler eden, fakat kimse hasta olmadığına inanmadığı için Broadmoor’da tıkılı kaldığını söyleyen bir adamla buluÅŸur. Akıl hastalıklarını sınıflandıran insanlarla ve onlara ÅŸiddetle karşı çıkanlarla görüÅŸür. Ruh saÄŸlığı dünyasında standart kabul edilen Psikopat Testi’ni geliÅŸtiren, pek çok önemli CEO’nun ve siyasetçinin aslında psikopat olduÄŸuna inanan nüfuzlu bir psikologla buluÅŸur.

Jon gözü yükseklerde olan bu psikopatları nasıl tespit edeceÄŸini öÄŸrenir ve yeni kazandığı bu ayırt edici yeteneÄŸiyle güç odaklarının arasına dalar. Uluslararası bir ölüm mangasının lideriyle, sözüm ona psikopatlığı borsada muazzam dalgalanmalara neden olan efsane bir CEO’yla vakit geçirir. Psikopatlarla konuÅŸmanın dışında, Jon sıradan hayatları deliliÄŸe temas etmiÅŸ ya da geçimlerini delilikten saÄŸlayan insanlarla da görüÅŸür. Ruh saÄŸlığı dünyasını idare edenlerin çoÄŸunun, zaman zaman kendi çaplarında, inceledikleri insanlar kadar deli olduÄŸu gerçeÄŸiyle yüzleÅŸir.

Jon’un alâmetifarikası mizahını, büyüleyici üslubunu ve keskin araÅŸtırmacılığını bir araya getiren PSİKOPAT TESTİ, sarsıcı bir dünyaya yapılmış büyüleyici bir yolculuk. Aynı zamanda da, gün geçtikçe kiÅŸiliÄŸimizin en çılgınca yönleriyle tanımlandığımız dünyada, kimin normal kabul edilebileceÄŸi hakkında ciddi sorular soran, son derece dürüst bir kitap.

 

1984 - George Orwell

George Orwell - 1984
Can Yayınları - 352 sayfa

Parti'nin dünya görüÅŸü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her ÅŸeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuÅŸun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir ÅŸey kalmıyordu.

George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceÄŸe iliÅŸkin bir kâbus senaryosudur. BireyselliÄŸin yok edildiÄŸi, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleÅŸmiÅŸ kitlelere dönüÅŸtürüldüÄŸü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. GeçmiÅŸte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düÅŸünüldüÄŸünde, ütopik olduÄŸu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. GüncelliÄŸini hiçbir zaman yitirmeyen bir baÅŸyapıttır; yalnızca yarına deÄŸil, bugüne de iliÅŸkin bir uyarı çığlığıdır. 

Can Yayınları, bu "bütün zamanların kitabını" Celâl Üster'in özenli çevirisiyle okura sunmaktan kıvanç duyuyor.
(Tanıtım Bülteninden)

 

Kedi BeÅŸiÄŸi - Kurt Vonnegut 

Kedi BeÅŸiÄŸi - Kurt Vonnegut
April Yayıncılık -  256 Sayfa
Ben daha genç bir adamken; iki kadın, 3000 litre içki, 250.000 sigara önce...

Yani ben çok genç bir adamken, adına 'Dünyanın Sona ErdiÄŸi Gün' denecek bir kitap için malzeme toplamaya baÅŸlamıştım. 
Kitap, gerçeklere dayalı olacaktı.Kitap, ilk atom bombasının Japonya’daki HiroÅŸima’ya atıldığı gün, önde gelen Amerikalı ÅŸahsiyetlerin neler yaptığının bir anlatımı olacaktı. Bir Hıristiyan kitabı olacaktı. O zamanlar Hıristiyan’dım. Åžimdi ise; Bokononcu’yum. Bokonon’un buruk tatlılıktaki yalanlarını bana öÄŸretecek biri olsaydı, daha o zamandan Bokononcu olurdum. Fakat Bokononculuk, Karayip Denizi’ndeki San Lorenzo Cumhuriyeti isimli küçük adayı çevreleyen çakıl taÅŸlı plajların ve keskin mercan kayalıklarının ötesinde bilinmiyordu henüz...

Biz Bokononcular, insanlığın takımlardan oluÅŸtuÄŸuna inanırız; ne yaptıklarının farkına varmadan Tanrı’nın İradesi’ni yerine getiren takımlardan. Bokonon, bu takımlara 'karass' adını verir ve beni kendi karass’ıma getiren araç, yani kan-kan, adına 

'Dünyanın Sona ErdiÄŸi Gün' denilecek ve hiçbir zaman bitirmediÄŸim bir kitap olmuÅŸtu. Modern insana, deliliklerine dair bir baÅŸyapıt. Gezegenin sonuna dair apokaliptik bir öykü. Kara mizahla örülü bir gelecek tasavvuru.
 

Ender'in Oyunu - Orson Scott Card

Enderin Oyunu

AltıkırkbeÅŸ Basın Yayın 296 Sayfa

AltıkırkbeÅŸ bu sefer bilimkurgu dünyasının en önemli iki ödülünü aynı anda alan, bilim kurgu, fantazi ve edebiyatın doruklarına uzanan, oyun ve ölüm arasında örülmüÅŸ bir seriyle tanışmanızı öneriyor.

On bir yaşındaki bir çocuk, 'Kimse kendi hayatını kontrol edemez; elinden gelenin en iyisi sana iyi insanlar, sevdiÄŸin insanlar tarafından verilen rolleri yerine getirmeyi sevmek,' diyebiliyorsa, onun Dünyayı kurtarması ÅŸaşırtıcı olmasa gerek. 

Elinizdeki bu kitap bilimkurgu tarihinin en önemli metinlerinden biri olarak kabul edilen Ender Serisi'nin ilk kitabıdır. Bilimkurgu edebiyatının en önemli iki ödülünü, Hugo ve Nebula ödüllerini aynı anda almış ve yayınlandığı günden bu yana çok satanlar listesindeki yerini koruyarak Tüm Zamanların Best Seller'i olarak nitelenmiÅŸtir. 

AltıkırkbeÅŸ Yayın sizi on bir yaşındaki bir çocuÄŸun oyunla ölüm arasında gidip gelen hüzün dolu, sürükleyici ve kırılgan hikâyesine davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)

 

Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

İthaki Yayınları -  272 Sayfa

"Cesur Yeni Dünya" bizi "Ford'dan sonra 632 yılına" götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında "Cemaat, ÖzdeÅŸlik, İstikrar" yazan Londra Merkez Kuluçka ve Åžartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduÄŸu için, "annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan ÅŸartlandırma hipnopedya -uykuda eÄŸitim- ile saÄŸlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eÄŸlenir. "Herkes herkes içindir."

"Cesur Yeni Dünya"nın önemi yalnızca ardılları için bir standart oluÅŸturması ve karamsar bir gelecek tasarımının güçlü betimlemesiyle deÄŸil, aynı zamanda 'birey yok edilse de süren macerasının' saÄŸlam bir üslupta anlatılmasıyla da ilgili. Huxley, yapıtını ütopa geleneÄŸinin kuru anlatımının dışına çıkarıp 'iyi edebiyat' kategorisine yükseltiyor.

 

Algernon'a Çiçekler

Algernon'a Çiçekler

Koridor Yayıncılık - 325 Sayfa

Çok düÅŸük bir IQ ile doÄŸan Charlie, bilim adamlarının, zeka seviyesini artıracak deneysel ameliyatı gerçekleÅŸtirmeleri için kusursuz bir adaydır. Bu deney Algernon adındaki laboratuvar faresinde test edilmiÅŸ ve büyük bir baÅŸarı elde edilmiÅŸtir. 

Ameliyattan sonra, Charlie'nin durumu günlüÄŸüne yazdığı raporlarla takip edilmeye baÅŸlanır. İlk yazdığı raporlara çocuksu bir dil ve imla hataları hakimdir. Ve sonra ameliyat etkisini göstermeye baÅŸlar. Charlie artık, insanların kendisiyle dalga geçemeyeceÄŸini ve bir sürü arkadaÅŸ edineceÄŸini, aşık olduÄŸu kadına açılabileceÄŸini düÅŸünür. Fakat zekası normalin çok üstüne fırladığından, çevresinde yadırganır, kıskanılır ve istemiÅŸ olduÄŸu arkadaÅŸları edinmekte yine baÅŸarısız olur ve yine yalnızdır...

Bu deney, son derece önemli bir buluÅŸ olarak görülüyordu, ta ki Algernon'da ani bir gerileme baÅŸ gösterene kadar... Acaba Charlie'de de aynı gerileme olacak mıydı?

"İnandırıcı, sürükleyici ve oldukça dokunaklı bir hikaye." 
-New York Times-

"Heyecan verici bir günlük… Bu kitaptaki bazı sahneleri hayatım boyunca aklımdan çıkarabileceÄŸimi sanmıyorum." 
-The News & Observer-

"İnsanı içine çeken bir roman, özgün… Önemini uzun süre kaybetmeyecek bir hikaye." 
-Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)

 

SeçilmiÅŸ KiÅŸi -  Lois Lowry

Seçilmiş Kişi

ArkadaÅŸ Yayıncılık - 176 sayfa

Sonra döndü ve onu yalnız başına, yüzü kalabalığa dönük ayakta dururken bırakarak, sahneden ayrıldı. Kalabalık aynı anda hep birlikte adını mırıldanmaya baÅŸladı.
"Jonas." İlk başta fısıldıyorlardı. Zorlukla duyuluyordu, sesleri bastırılmıştı. "Jonas, Jonas."
Sonra daha yüksek sesle ve hızla devam etti.
"JONAS. JONAS. JONAS."
Adının bir ağızdan söylenmesinden, Jonas, topluluÄŸun kendisini ve yeni görevini benimsediÄŸini, yeni bebek Caleb'e verdiÄŸi gibi kendisine de yaÅŸam verdiÄŸini biliyordu. GöÄŸsü minnet ve gururla kabarmaÅŸtı.

 

Zamanın Kısa Tarihi - Stephen Hawking

Zamanın Kısa Tarihi Stephen Hawking

Alfa Yayıncılık - 255 Sayfa

Zamanın Kısa Tarihi 1988 yılındaki ilk basımından bu yana geçen yıllar içerisinde bilimsel yazın alanında bir baÅŸyapıt konumu kazandı. Kırk dile çevrildi ve dokuz milyonun üzerinde baskı yaparak dev bir uluslararası ün kazandı. 

Kitap o dönemde evrenin doÄŸası hakkında öÄŸrendiÄŸimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olaÄŸanüstü ilerlemeler yaÅŸandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking'in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoÄŸunu doÄŸrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin baÅŸlangıcından 300.000 yıl sonrasını araÅŸtıran ve Hawking'in varlığını ileri sürdüÄŸü uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan KâÅŸifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir. 

Kaleme aldığı özgün metne kendisinin son araÅŸtırmasından ve en son gözlemlerden edindiÄŸimiz yeni bilgileri katma arzusuyla Hawking, kitabının elinizdeki son baskısı için yeni bir önsöz yazmakla kalmadı, aynı zamanda solucan delikleri ve zaman yolculuÄŸuyla ilgili çok etkileyici yepyeni bir bölüm kaleme alarak kitabını güncelledi. 

"Canlı ve kışkırtıcı.. Hawking doÄŸal bir öÄŸretmen yeteneÄŸine sahip: kolay anlaşılır yazıyor, mizah katıyor ve günlük yaÅŸamdan örnekler veriyor."
-The New York Times-

"Tekerlekli sandalyede oturmasına karşın Hawking'in zihni uzayın sonsuzluÄŸunda her yere ulaşıyor ve evrenin gizemlerini açıklıyor."
-Time-

"Usta iÅŸi."
-The Wall Street Journal-
(Tanıtım Bülteninden)

 

DövüÅŸ Kulübü - Chuck Palahniuk

Dövüş Kulubü

Ayrıntı Yayınları - 208 sayfa
İstenmeyen yaÄŸlar. Pahalı, butik sabunlar. MaaÅŸ çekleri, güzel bir ev, zarif mobilyalar. Yalnızlık ve yabancılaÅŸma. Tüketimin susmayan arsız çaÄŸrısı. Yalanlar ve yalanlar. Nefret ve öfke. 

İlk kez yayımlandığı 1996'dan beri bir yeraltı klasiÄŸi olarak anılan DövüÅŸ Kulübü, yeni binyılın eÅŸiÄŸinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor. YaÅŸadığı hayattan nefret eden, ölüm düÅŸüncesini saplantı haline getirmiÅŸ, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arayan genç adam. Ama aynı dayanışma gruplarının bir baÅŸka müdavimi, toplum kaçkını bir genç kadın. Ve Tyler Durden; yalanlar ve mutsuzlukla dolu bir dünyaya kendi yöntemleriyle saldıran yarı çılgın bir kurtarıcı, baÅŸtan çıkarıcı bir intikam meleÄŸi. Tyler'ın felsefesine göre, tüketim kültürünün uyuÅŸturucu etkisinden kurtulmanın yolu, fiziksel acıyla tanışarak yeniden doÄŸmaktır. Çok geçmeden, geceni,n geç saatlerinde bar bodrumlarında toplanan gizli bir dövüÅŸ kulübü ülkenin dört yanını saracaktır. Ama Tyler'ın dünyasında sınırlara ve kurallara yer yoktur. Kendi bedenini örseleyen bir müritler ordusu, toplum düzenini ve konformizmi imha etmek üzere Tyler'ın peÅŸine takılır...

Chuck Palahniuk'un ilk romanı, tüketim kültürüne, hırs ve üstünlük duygusuna, güzellik idealine ve iÅŸ dünyasına zehir zemberek bir eleÅŸtiri yöneltiyor. Palahniuk, karanlık bir mizahla desteklediÄŸi güçlü ve çarpıcı üslubuyla, yaÅŸadığımız dünyanın çirkin suretine ayna tutuyor. Son on yılın en özgün, en sarsıcı romanları arasında sayılan DövüÅŸ Kulübü'nü Türkçeye kazandırmaktan sevinç duyuyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)

 

Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood 

Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood

Afa Yayınları 352 Sayfa

Bir kadın bir sabah kalksa, iÅŸe gitmeden önce her zaman sigara aldığı dükkana uÄŸrasa ve kendisine kredi kartının geçerli olmadığı söylense, ardından iÅŸten atılsa ve bunların sadece kadın olduÄŸu için başına geldiÄŸini öÄŸrense neler hisseder?
Evet, olan olmuÅŸtur. Bunca mücadele boÅŸa gitmiÅŸtir. Kadın gene erkeÄŸin bakımına muhtaç, ona hizmetle yükümlü bir yarı köledir. Hükümranlığı eviçi ile sınırlandırılmıştır. Üstelik artık ortada fazla çocuk da yoktur. Hava kirliliÄŸi, kimyasal atıklar, nükleer sızıntılar kısırlığa yol açmakta, doÄŸan az sayıdaki çocuk ise sakat olduÄŸundan imha edilmektedir. Bu durumda kadın Koloniler'e gönderilmek, Hizmetçilik ya da FahiÅŸelik yapmak dışında dördüncü bir seçenekle karşı karşıyadır: Komutanlar'a saÄŸlıklı yavrular üretmek.

 

Bülbülü Öldürmek -  Harper Lee

Bülbülü Öldürmek -  Harper Lee

Sel Yayıncılık 355 Sayfa

1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın güneyinde yaÅŸanan ırkçılığı ve eÅŸitsizliÄŸi bir çocuk kahramanın, Scout Finch'in gözünden anlatıyor. 

Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eÅŸitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scout'ın büyüyüÅŸ öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüÄŸü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. Bir "zenci"nin haksız yere suçlanması üzerinden geliÅŸen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası iliÅŸkide adaletin ve dürüstlüÄŸün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüÅŸüyor. Etkileyici gerçekliÄŸi ile ürperten, "insani" vurgusuyla sarıp sarmalayan, çaÄŸdaÅŸ dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, Ülker İnce çevirisiyle tekrar Türkçede. 

"İstediÄŸin kadar saksaÄŸanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."
(Tanıtım Bülteninden)

 

Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

Can Yayınları 464 sayfa

"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya baÅŸladığımda, çocukluÄŸumda beni etkilemiÅŸ olan her ÅŸeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceÄŸim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeÅŸ, geleceÄŸi sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düÅŸünmek on beÅŸ, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız ÅŸeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüÄŸü olaÄŸan ÅŸeylermiÅŸ gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar deÄŸerli kılan ÅŸeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduÄŸunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin iÅŸte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç ÅŸaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Åžaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir ÅŸey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliÄŸe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."
(Tanıtım Bülteninden)


Candide - Voltaire

Candide - Voltaire

Alfa Yayıncılık - 170 sayfa

Alman filozofu Leibniz'in "YaÅŸadığımız dünya dünyaların en iyisidir" mantığına karşı çıkarak yazılan 1759 tarihli Candide, Voltaire'in en önemli yapıtlarından biridir. Candide adlı iyi niyetli bir genç Almanya'da yaÅŸadığı ÅŸatodan kovulduktan sonra Avrupa, Afrika ve Asya'da büyük felaketlerin tam ortasına düÅŸer. Depremler, engizisyon tehlikesi, frengi hastalığı, cinayetler arasında oradan oraya savrulur. Mümkün dünyaların en iyisinde yaÅŸadığımızı söyleyen hocası Pangloss'un öÄŸretilerini bu maceralarda hiç aklından çıkartmayacaktır, ama dünyanın halini, insanların kötülüÄŸünü gördükçe de umutsuzluÄŸa kapılmadan edemez. Almanya'da bir ÅŸatodan sefil bir hayata, düÅŸler ülkesi Eldorado'dan İstanbul'a dek uzanan, iyimserliÄŸi alaya alan ve bu sırada hayatı, hayatın amacını sorgulayan bir yapıt.
(Tanıtım Bülteninden)
 

Karamazov KardeÅŸler - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Karamazov Kardeşler - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

İletiÅŸim Yayıncılık 1002 sayfa

Tüm zamanların en baÅŸarılı romanları arasında sayılan Karamazov KardeÅŸler Dostoyevski'nin kaleme aldığı son büyük eseri ve baÅŸyapıtıdır. Bencil, paraya ve zevke düÅŸkün Fyodor Pavloviç Karamazov'un esrarengiz ölümü, birbirinden çok farklı karakterlere sahip oÄŸullarının hayatını geri dönüÅŸü olmayacak bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirmekle kalmayıp tüm Rusya'nın yakından takip ettiÄŸi bir davaya dönüÅŸecektir.

Dostoyevski, Karamazov KardeÅŸler'de yazarlık yaÅŸamı boyunca kafa yorduÄŸu hemen bütün temaları iÅŸleyerek dev bir esere imza atmış, bu son eseriyle de çok büyük övgüler almış ve kitabın yayımından kısa bir süre sonra ününün doruÄŸundayken hayata veda etmiÅŸtir. 

"...Karamazov KardeÅŸler yaklaşık dört yüz bin sözcükten oluÅŸan bir destandır.."
-Edward Hallett Carr-

"Hayatta öÄŸrenmek istediÄŸiniz ne varsa hepsini Karamazov KardeÅŸler'de bulursunuz..."
-Kurt Vonnegut-

Ergin Altay çevirisi, Yazarın kitaba dair yazısı, Richard P. Blackmur önsöz ve sonsözleriyle, Yazar ve dönem kronolojisiyle.
(Tanıtım Bülteninden)

 

Sahilde Kafka - Haruki Murakami

Sahilde Kafka - Haruki Murakami

DoÄŸan Kitap  656 sayfa

Kafka Tamura on beÅŸ yaşına girdiÄŸi gün evden kaçar. Uzun zamandır planladığı bu kaçışın nedeni babasının yıllar önce dile getirdiÄŸi uÄŸursuz kehanettir. Ama babasının bir düzenek gibi içine yerleÅŸtirdiÄŸi kehanet gölge gibipeÅŸindedir Kafka ilk kez aÅŸkı ve tutkuyu yaÅŸarken gizemli bir cinayetle kehanetin ve kaderinin düÄŸümleri çözülmeye baÅŸlar.

Sahilde Kafka, XXI. yüzyıl edebiyatına damgasını vuran, kitapları bağımlılık yaratan kült yazar Haruki Murakamiden, hayatın yavan gerçekliÄŸine karşı büyülü bir dünyanın kapılarını açan bir roman.

 

MahÅŸer - Stephen King

MahÅŸer - Stephen King

Altın Kitaplar 1216 sayfa

"MahÅŸer, macera, aÅŸk, kehanet, alegori, fantezi ve realizm öÄŸeleriyle harmanlanmış harika bir roman." The New York Times Book Review

Biyolojik denemeler yapılan bir kuruluÅŸtan kaçan biri, kısa süre sonra domino etkisiyle insanların yüzde doksan dokuzunu yok edecek mutasyona uÄŸramış ölümcül bir grip mikrobunu yaymaya baÅŸlar. Hayatta kalmayı baÅŸaran korku ve ÅŸaÅŸkınlık içindeki bir avuç insan kendilerini kurtaracak bir lider arayışı içine girer. Ve iki aday ortaya çıkar... Colorado'da bir halkevi kurmakta ısrar eden 108 yaşındaki hayırsever rahibe Abagail ve kötülükten baÅŸka bir ÅŸey düÅŸünmeyen, kargaÅŸadan mutlu olan ÅŸiddet yanlısı "kötü adam" Randall Flagg...

Yalnızca düÅŸlerde var olabileceÄŸini sandığımız karanlık bir hikâye...
 

Madde 22 - Joseph Heller 

Madde 22 - Joseph Heller

İthaki Yayınları - 618 sayfa

Madde 22 bugüne kadar okuduÄŸunuz hiçbir romana benzemiyor. Kendine has bir mantığı, bambaÅŸka karakterleri var. Joseph Heller’ın acı gerçekleri sipsivri bir alayla iÄŸnelediÄŸi bu 20. yüzyıl klasiÄŸini okurken savaşı, yaÅŸamın acımasızlığını, iktidarın yeri geldiÄŸinde nasıl bir canavara dönüÅŸtüÄŸünü görüp kimi zaman korkacak kimi zaman kahkahalar atacaksınız.
2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunda bombardıman pilotu olarak görev yapan Yossarian’ın öyküsü, çivisi çıkmış bir dünyanın küçücük bir modeli aslında. Okurken bugün dünyada yaÅŸananlarla kitaptaki öykü arasındaki baÄŸlantıyı kurup aslında ne kadar absürd, çılgın, ürkütücü ve kin dolu bir dünyada yaÅŸadığınızı fark edeceksiniz. 
"Tek bir açmaz vardı, o da Madde 22. Bu madde, insanın gerçek ve yakın tehlike karşısında kendi güvenliÄŸi için endiÅŸelenmesinin zihnin rasyonel bir süreci olduÄŸunu belirtiyordu. Orr deliydi ve uçuÅŸtan men edilebilirdi. Tek yapması gereken uçuÅŸtan men edilmesini talep etmekti; ve bunu yapar yapmaz, deli olmadığı anlaşılacaktı ve baÅŸka görevlerde uçması gerekecekti. Orr’un baÅŸka görevlerde uçması için deli olması gerekirdi, aklı başında olsa uçmazdı; ama aklı başındaysa uçmak zorundaydı. Uçarsa deli demekti ve uçmak zorunda deÄŸildi; ama uçmak istemiyorsa aklı başındaydı ve uçmak zorundaydı. Madde 22’deki bu ÅŸartın mutlak basitliÄŸi Yossarian’ı derinden etkiledi. Saygıyla ıslık çaldı."

 

Süper İyi Günler Ya Da Christopher Boone'un Sıradışı Hayatı - Mark Haddon

Mark Haddon

İş Bankası Kültür Yayınları 289 sayfa

İnsanlar kafamı karıştırıyor.

Bunun iki temel nedeni var.

İlk neden, insanların hiç kelime kullanmadan bir sürü ÅŸey söylemeleri. Siobham, tek kaşını kaldırmanın bir sürü anlama gelebileceÄŸini söylüyor. Bu ifade "Seninle seks yapmak istiyorum." anlamına gelebilirmiÅŸ, ayrıca "Biraz önce söylediÄŸim ÅŸeyin aptalca olduÄŸunu düÅŸünüyorum." demek de olabilirmiÅŸ.

Bu komik bir kitap olmayacak. Espri yapmasını bilmiyorum çünkü onları anlamıyorum.

Esrarengiz bir cinayet ve bu cinayeti aydınlatmaya çalışan, dünyanın en dikkatli dedektifi: Christopher John Francis Boone. 15 yaşındaki dedektifimiz, yaÅŸadığı sokaktan öteye tek başına hiç gitmemiÅŸ ama astronot olmak istiyor, dünya üzerindeki bütün ülkeleri ve onların baÅŸkentlerini sayabiliyor bir de 7.507'ye kadar bütün asal sayıları...

İngiltere'de yayımlandığı günden itibaren satış rekorları kıran ve bugüne kadar 15 dile çevrilerek 32 ülkede okuyucuyla buluÅŸan Süper İyi Günler sizin de favoriniz olacak.

Başından sonuna kadar sürükleyici bir tema çerçevesinde yazılmış olması nedeniyle benzerlerinden farklı olan bu kitabın otizm gibi anlaşılması çok zor ve ciddi bir sorunla karşı karşıya kalan ailelerin çocukların daha iyi anlamalarında büyük fayda saÄŸlayacağına inanıyorum.

- Prof. Dr. Barış Korkmaz-

 

Batı Cephesinde Yeni Bir Åžey Yok - Erich Maria Remarque

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

Everest Yayınları 216 sayfa

Savaşın incittiÄŸi insanlara bir ses veren Erich Maria Remarque, bize hatırlattıklarıyla her zaman el üstünde tutulması gereken bir yazar. Savaşın dehÅŸetini, beraberinde getirdiÄŸi yıkımı, insanoÄŸlunu birbirine nasıl yabancılaÅŸtırdığını birinci ağızdan, çarpıcı bir ÅŸekilde dile getiren Remarque, savaÅŸla ilgili bildiÄŸimizi sandığımız gerçekleri sorgulamamızı saÄŸlarken, edebiyatın ne kadar güçlü ve ölümsüz bir kaynak olabileceÄŸini de bir kez daha kanıtlar.

Remarque'ın, I. Dünya Savaşı'ndaki bir grup askerin hikâyesini on dokuz yaşındaki bir çocuÄŸun gözlerinden anlattığı Batı Cephesinde Yeni Bir Åžey Yok, yayımlandığı günden bu yana, devamı niteliÄŸinde olan DönüÅŸ Yolu'yla birlikte tüm dünyada büyük ilgi görmeye devam etmekte. Canlı çarpışma sahnelerinin yanı sıra savaşın abesliÄŸinin ve askerlerin ıssızlığının vurgulandığı cephe arkası bölümleriyle de okuru içine hapseden roman, YaÅŸar Kemal'in sözleriyle "bugün de taptaze, bugün de her okuyucusu tarafından yeniden yeniden yaratılarak uyarıyor, direnme gücü veriyor." 20. yüzyıl dünya edebiyatının bu önemli yapıtı, ÅŸimdi Everest Yayınları'nın dünya klasikleri dizisindeki yerini alıyor.

 

Uçurtma Avcısı -  Khaled Hosseini

Uçurtma Avcısı -  Khaled Hosseini

Everest Yayınları 375 sayfa

Emir ve Hasan, Kabil'de monarÅŸinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaÅŸmalarına raÄŸmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir iÅŸadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oÄŸludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.

Çocukların birbirleriyle kesiÅŸen yaÅŸamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler iÅŸgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmiÅŸinden kaçtığını düÅŸünür. Her ÅŸeye raÄŸmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.

Uçurtma Avcısı arkadaÅŸlık, ihanet ve sadakatin bedeline iliÅŸkin bir roman. Babalar ve oÄŸullar, babaların oÄŸullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliÄŸe sahip toprakların yok ediliÅŸini aÅŸama aÅŸama gözler önüne seriyor.

Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olaÄŸanüstü bir dostluk. Bir insanın diÄŸerini ne kadar sevebileceÄŸinin su gibi akıp giden öyküsü...

 

Yol - Cormac Mc Carthy

Yol - Cormac Mc Carthy

Kanat Kitap  224 sayfa

Bir babayla oÄŸlunun yolculuÄŸu. Kapkaranlık, renksiz, külrengi bir dünyada, artık gün ışımayan, ölü aÄŸaçların yol açtığı yangınlarla aydınlanan bir dünyada, bir kış daha saÄŸ kalamayacakları kuzeyden güneye doÄŸru gitmeye çabalayan bir babayla oÄŸul.

Belki bir nükleer savaÅŸ çıkmıştır, belki dünyaya bir meteor çarpmıştır, belki de küresel ısınma yeryüzünün sonunu getirmiÅŸtir. McCarthy bize ne olduÄŸunu anlatmaz, baÅŸka pek çok ÅŸeyi anlatmadığı gibi... Ne çocuÄŸun ne babasının adını öÄŸreniriz roman boyunca, ne de gidecekleri yerin adını. Sanki adlar da, yaÅŸayan her ÅŸey gibi ölmektedir.
Tek bildiÄŸimiz, her ne olduysa çocuÄŸun dünyaya geliÅŸinden az önce olduÄŸudur. Her ÅŸey olmuÅŸ bitmiÅŸ, bildiÄŸimiz yeryüzü yok olmuÅŸtur. Yeryüzünde yaÅŸayan pek az canlı kalmıştır. Hayatta kalanlar için uygarlığın kalıntılarını eÅŸelemek ya da barbarlık dışında bir seçenek yoktur.
Hatırladığı eski dünyayı unutmaya çalışan ümitsiz baba ve içine doÄŸduÄŸu bu korkunç dünyada babasına yapışarak hayatta kalmaya uÄŸraÅŸan çocuk sanki iki farklı gezegenden gelmektedirler.
Yamyamlığın, barbarlığın, vahÅŸetin kıyısında, her an tetikte, hep soÄŸukta ve hep aç yürümek zorundadırlar. Güneyde, okyanus kıyısında onları neyin beklediÄŸini de bilmeden. Romandaki tekinsiz havanın güçlenmesini saÄŸlayan bütün bu belirsizliklerle karşıtlık içinde, Cormac McCarthy kısa, kesin ve net cümleler kullanıyor. Bu kadar korkunç, tahammül edilmesi zor, umutsuz bir dünyayı ÅŸiirli bir dille tasvir edebiliyor. Aynı ÅŸekilde baba ve oÄŸulun iyimserliÄŸi, içinde çırpındıkları dünyanın acımasızlığı ve soÄŸukluÄŸuyla karşılaÅŸtırıldığında patolojik bir hale bürünüyor.

Al ÅŸunu, diye fısıldadı. Al ÅŸunu. OÄŸlan dehÅŸete kapılmıştı. Kolunu ona doladı ve tuttu. Vücudu öyle sıska. Korkma, dedi. EÄŸer seni bulurlarsa yapacaksın. Anladın mı? ÅžiÅŸÅŸt. AÄŸlamak yok. Beni duyuyor musun? Nasıl yapılacağını biliyorsun. AÄŸzına koyuyorsun ve yukarı doÄŸrultuyorsun. Çabuk ve sert yap. Anladın mı? Kes aÄŸlamayı. Anladın mı? Sanırım. Hayır. Anladın mı? Evet. Evet, anladım baba de. Evet, anladım baba. Adam başını eÄŸip ona baktı. GördüÄŸü tek ÅŸey dehÅŸetti. Silahı ondan aldı. Hayır, anlamadın, dedi. Ne yapacağımı bilmiyorum, baba. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sen nerede olacaksın? Tamam. Ne yapacağımı bilmiyorum. ÅžiÅŸÅŸt. Ben buracıktayım. Seni bırakmayacağım. Söz veriyorsun. Evet, söz veriyorum. KoÅŸacaktım. Onları uzaklaÅŸtırmaya çalışacaktım. Ama seni bırakamam. Baba? ÅžiÅŸÅŸt. Yerde kal. Öyle korkuyorum ki. ÅžiÅŸÅŸt.

Yatıp dinlediler. Yapabilir misin? Vakti gelince? Vakti gelince vakit kalmamış kalacak. Vakti ÅŸimdi. Tanrı’ya lanet et ve öl. Ya ateÅŸ almazsa? Almak zorunda. Ya ateÅŸ almazsa? O sevgili kafatasını bir taÅŸla ezebilir misin? İçinde hiç bilmediÄŸin böyle bir varlık mı mevcut? Olabilir mi? Kollarında tut onu. Öyle iÅŸte. Ruhun ayağı çabuktur. Onu kendine çek. Öp onu. Çabuk.

Keyifli okumalar...

24 Şubat 2016 Çarşamba
5865 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?