Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın.

Kitap Düşleri
Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın.

Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca, yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın…

1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya geldi Aşık Veysel Şatıroğlu, İki kız kardeşinin yörede yaygın olan çiçek hastalığına yakalanıp hayatını kaybetmesinin ardından yedi yaşında aynı hastalık nedeniyle iki gözünü kaybetti.

O günleri şu sözlerle dile getirir Aşık Veysel;

“Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeğe gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kayarak düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… Çiçek zorlu geldi. Sol gözüme çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan…”

Babasının aldığı bağlamayla ozanların türkülerini çalmaya başlayan Aşık Veysel, 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile tanışmasının ardından Ahmet Kutsi Tecer’in verdiği destekle bir çok ili dolaşır. 

Tüm yurdu dolaşarak yıllarca çalıp söyleyen, bir dönem Köy Enstitülerinde saz hocalığı yapan Aşık Veysel’e, 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, “Anadilimize ve Milli Birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı” özel bir kanunla vatani hizmet tertibinden aylık bağlanır.

21 Mart 1973’te sabaha karşı saat 03.30 da Sivrialan köyünde akciğer kanseri sonucunda vefat eden büyük ozanın evi ölümünün ardından müze olarak düzenlenir.

Doğayı, aşkı, toplumsal olayları ustalıkla işleyen Aşık Veysel, karanlık dünyasındaki aydınlık düşüncelerini yalın Türkçesi ile döker sazın tellerine. Sadık yârine kavuşan usta ozanın dizeleri gönül gözünün gördükleri ile şekillenir, düşündürür, ders verir… dinleyene, anlayana… 

Dost dost diye nicelerine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır

Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Ademden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır

Dileğin var ise Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Comertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allaha
Hak'kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yârim kara topraktır

Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yârim kara topraktır

Herkim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır

 

25 Ekim 2016 Salı
1667 Görüntülenme

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Etiketler
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?