Erich Maria Remarque ile savaşın çılgınlğı ve eve dönüş.

Kitap Yorum
Erich Maria Remarque ile savaşın çılgınlğı ve eve dönüş.

“Ve arkalarında ölüler ordusu. Böylece ilerliyorlar. Adım adım yol alıyorlar. Hasta, yarı aç, cephanesiz. Bölük mevcudu iyice azalmış. Cehennemden kurtulanlar, bir türlü inanmak istemeyen bakışlarla hayata dönen yolda, hayat yolunda ilerliyorlar.”

Remarque’nin 1931 yılında tamamladığı DönüÅŸ Yolu, Batı Cephesinde Yeni Bir Åžey Yok’un devamı niteliÄŸinde.

Batı Cephesinde Yeni Bir Åžey Yok ile savaşın tüm vahÅŸetini en tarafsız haliyle gözler önüne seren ve SavaÅŸ karşıtı edebiyatın önemli isimlerinden olan Remarque, DönüÅŸ Yolunda da savaşın götürdüklerini, kaybolan hayalleri, yitip giden yaÅŸamları evlerine dönen askerler üzerinden, aynı tarafsızlıkla aktarmış okuyucuya.

Savaşı da barışı da, ülkesel deÄŸerler üzerinden deÄŸil, insani duygular üzerinden anlatıyor Remarque,  romanlarında insan olgusu hep ön planda. ArkadaÅŸlarının büyük bölümünü siperlere gömüp, savaÅŸtıkları topraklarda bırakıp dönmek zorunda kalan, ne uÄŸruna savaÅŸtıklarını bile bilmeyen gencecik hayatların yıkım hikayesini okurken, aynı zamanda yaşıyorsunuz da. Öylesine etkin ve güçlü bir anlatıma sahip.

DönüÅŸ Yolu’nda ki askerleri “Birkaç kiÅŸiden baÅŸka bütün mevcudu öldürülmüÅŸ zavallı bir ikinci alayın meydana getirdiÄŸi bir gölgeler topluluÄŸu” olarak tanımlıyor Remarque. Bir yandan eve dönen askerlerin iç çatışmalarını, amaçsızlıklarını, ne yapacağını bilmeyen tavırlarını aktarırken, diÄŸer yandan açlığın, sefaletin hüküm sürdüÄŸü ancak düÅŸüncelerin hiç deÄŸiÅŸmediÄŸi, onca yitip giden cana raÄŸmen, sakat kalan binlerce insana raÄŸmen savaÅŸ naralarının atılmaya devam edildiÄŸi bir ÅŸehri resmediyor. Aynı zamanda Kasım Devriminden, ikiye bölünen askerlerden,  cephede edinilmiÅŸ dostlukların, toplumsal yaÅŸam içinde parçalanışından, sınıfsal farklılıkların yarattığı kopuÅŸlardan da kesitler sunuyor satır aralarında.

- SavaÅŸta arkadaÅŸlıktan baÅŸka ne varsa yok edilmiÅŸti; ama bizler arkadaÅŸlığa iyice inanmıştık. Åžimdi ise ölümün baÅŸaramadığını hayat yapıyor, bizleri ayırıyor. S:170

- Evlerin kapı ağızlarında yüzüstü yatmaktayız. KurÅŸunlar vınlıyor. İnsanlar haykırıyor. Kapılıp sürükleniyoruz. Nefretten çılgın gibiyiz. Kaldırımlar kan içinde. Yine askerler olduk. Savaşın gümbürtüsü ve kudurması yine üzerimizden akıp geçiyor, aramızda ve içerimizde dolaşıyor. Her ÅŸey bitti. Makineli tüfekler arkadaÅŸlığı delik deÅŸik etti. Askerler askerlere ateÅŸ açıyor. ArkadaÅŸlar arkadaÅŸlara ateÅŸ ediyor. Bitti, her ÅŸey bitti... S:230

17-21 yaÅŸ aralığını savaÅŸ alanında geçirmiÅŸ, bu süreçte farklılaÅŸmış, ölümle burun buruna gelirken hayatı öÄŸrenmiÅŸ gençlerin eve dönüÅŸ hikayesinde, intiharlara, akıl yitmelerine varacak denli yaÅŸamdan kopanların yanı sıra, vurdukları hedeflerin çetelesini tutup bunları gururla sergileyenleri, yaÅŸamlarına daha iyi koÅŸullarda devam edenleri de okuyacaksınız.  

Ama en çok yalnızlığı, yabancılaÅŸmayı, yıkımı göreceksiniz. Çünkü birçoÄŸu için artık hiçbir ÅŸey aynı deÄŸil. Dört yılını savaÅŸ alanında her an ölümü hissederek geçirmek, arkadaÅŸlarını gömmek, parçalanan bedenleri, acının çığlıklarını duymak, hayatlarında birçok ÅŸeyi farklılaÅŸtırdı, tüm masumiyetlerini yitirdiler o savaÅŸ alanında.

- Ben onun çocuÄŸuyum. Ben onun için hep öyle kaldım, askerken bile. Onun gözünde savaÅŸ, tehdit altındaki çocuÄŸunun canına kıymak isteyen bir canavarlar yığınıydı. Ama tehdit altında gördüÄŸü kendi çocuÄŸunun da öteki anaların çocukları için aynı derecede tehlikeli bir canavar olduÄŸunu hiç düÅŸünmedi. Bakışlarımı onun ellerinden kendi ellerime çeviriyorum. 1917 Mayıs’ında ben bu ellerle bir Fransız’ı hançerledim. Çılgınca bir korku ve öfkeyle yeni baÅŸtan ve yeni baÅŸtan hançerlerken, iÄŸrenç bir sıcaklıkla kanlar akıyordu parmaklarımdan aÅŸağıya. Bunu yaptıktan sonra kusmuÅŸ ve sabaha kadar aÄŸlamıştım. (…)Evet, deÄŸiÅŸtim ben, diye düÅŸünüyorum acı acı. Ana, sen benim ne yaÅŸadığımı nereden bilebilirsin ki! O bir zamanların sakin ama heyecanlı genci sadece bir anı ÅŸimdi! Son yılları hiçbir zaman öÄŸrenmemelisin, gerçeÄŸin ne olduÄŸunu ve benim ne olduÄŸumu asla bilmemelisin. Bunun yüzde birini bile öÄŸrenmek senin yüreÄŸini parça parça ederdi. S:124-125

Erich Maria Remarque’ı okumamış olmak büyük bir kayıp. Savaşı akıl yitmesi ve çılgınlık olarak niteleyen Remarque’nin kitaplarını mutlaka okuyun.  “SavaÅŸ nedir?” ve “Ne için savaşıyoruz?” sorularının gerçek yanıtları yatıyor bu kitaplarda.

- “Ama neden böyle George, niçin böyle? Çünkü aldatıldık, hem de anlaşılması bile hemen hemen olanaksız bir ÅŸekilde; çünkü bizleri son derece kötüye kullandılar! Bizlere vatandan söz açtılar, ama düÅŸündükleri gözü doymaz bir sanayinin iÅŸgal planlarıydı. Bizlere onurdan söz açtılar, ama düÅŸündükleri bir avuç hırslı diplomatla prensin çekiÅŸmesi ve egemenlik istekleriydi. Bizlere ulustan söz açtılar, ama düÅŸündükleri iÅŸsiz güçsüz generallerin eylem isteÄŸiydi!” Rahe’nin omuzlarını silkeliyor. “Anlamıyor musun bu söylediklerimi? Yurtseverlik sözüne, laf ebeliklerini, ÅŸöhret tutkularını, iktidar isteklerini, yalancı romantizmlerini, budalalıklarını, ticaret tutkularını doldurdular, sonra da bunu parlak bir ülkü diye önümüze sürdüler! Bizler bunu yeni, güçlü ve kudretli bir varlığın iÅŸareti sandık! Bizler kendimize karşı savaÅŸtık hiç farkında olmadan! İsabet ettirdiÄŸimiz her kurÅŸun içimizden birine rastladı! İyi dinle, sana söylüyorum: Dünya gençliÄŸi ayaklanmıştı, her ülkenin gençliÄŸi de özgürlük için çarpıştığını sanıyordu! Her ülkenin gençliÄŸi aldatıldı, kötüye kullanıldı, ülküler yerine çıkarlar uÄŸrunda çarpıştı ve karşılıklı olarak birbirinin kökünü kazıdı! Aklın almıyor mu? Tek bir savaÅŸ var sadece: Yalana, kararsızlığa, uzlaÅŸmaya ve yaÅŸlılara karşı savaÅŸmak! Ama biz onların süslü sözlerine kapıldık ve onlara karşı savaÅŸacak yerde onlar için dövüÅŸtük. Yarının buna baÄŸlı olduÄŸunu sanmıştık! Oysa bu yarına karşı bir savaÅŸtı. Bizim yarınımız öldü, çünkü onu taşıyan gençlik öldü. Biz geriye kalanlarız, en son birkaç kiÅŸiyiz! Ama ötekiler yaşıyor, tok ve memnun olanlar yaşıyor, her zamankinden daha ve tok ve daha memnun olmayanalar, ileriye atılanlar, saldırganlar bu uÄŸurda can verdiler! DüÅŸün bir! Bir kuÅŸak yok edildi; umut, inanç, istek, kuvvet ve baÅŸarabilme gücüyle dopdolu bir kuÅŸak öylesine büyülendi ki, birbirlerine karşı çarpıştı, oysa hepsinin hedefi aynıydı!” 182-183

 

Batı Cephesinde Yeni Bir Åžey Yok kitap yorumuna buradan ulaÅŸabilirsiniz. 

DönüÅŸ Yolu kitabından alıntılara buradan ulaÅŸabilirsiniz.

Buket Özsanat
10 Mayıs 2016 Salı
1814 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?