Merhaba Sevgili Kitap Düşleri takipçileri,
Okuduğum kitaplarla ilgili naçizane duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Zamanında annesi tarafında okumaya zorlanan bir çocuk olarak kitapların dünyasını çok geç keşfettim. Yaz tatillerinde tatil kitabını bitirdikten sonra kitabın yüzüne bakmazdım. Kitap okursan dışarı çıkabilirsin tehditlerini savuşturmak için bol resimli ve ince olmasına özen gösterdiğim Nasreddin Hoca serileri ve parlak kapaklı La Fontaine masalları okumaya başladım. Her bir hikaye ayrı bir dünya açtı. Buna rağmen sürekli okuma alışkanlığımı çok geç yaşta kazandım. Ortaokulda Türkçe öğretmenimin dönem ödevi olarak verdiği listede seçtiğim Vurun Kahpeye kitabı sayesinde Halide Edip Adıvar ile tanıştım. Ve Halide Edip hayranı oldum. Daha sonra Duygu Asena kitaplarıyla tanıştırıldım. Sanırım bu kitap seçimleri benim bugünkü feminist tavrımı şekillendirdi. Sürekli kitap alışkanlığımı üniversitede dersi geçmek için okuduğum Nurdoğan Rigel’in Rüya Körleşmesi kitabı sayesinde kazandım. Ondan sonra kitaplar dostum, arkadaşım oldu. Canım çok sıkkınken, konuşmak istemediğim de kafamı dağıtacak bir liman oldular.
Şimdi de sizinle ilk olarak tabi ki kadın öykülerinin yer aldığı bir kitaptan bahsedeceğim. Ben miyim Kurban? kitabını ilk olarak çok sevdiğim Bensu Kaya’nın paylaştığı fotoğraftan gördüm. Kadın öyküleri, kadına şiddet öyküleri, yazıları her daim ilgimi çekmiştir. Bir de bir çok yazarın bir arada bulunduğu kitapları daha çok seviyorum. Hepsinin tadı ayrı oluyor. Hemen o gün sipariş verdim. Sipariş verirken kitabın gelirinin TOÇEV’e (Tuvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) bağışlanacağını gördüm. Bu kitaba olan merakımı daha çok arttırdı. Kitapta 16 yazarın 16 öyküsü ve Ayşe Kulin’in Kurban şiiri yer alıyor. Kitabın içerisinde kan donduran öyküler var. Hepsi birbirinden etkili ve akıcı. Ve asla sonunu tahmin edemiyorsun. Her öyküden sonra bir nefes ara vermen gerekiyor. Çünkü öyküler, gerçeğe çok yakın. Her an görebileceğiniz türden. Kitapta öyküler 3. sayfa haber tarzından uzak, okuyucuyu içine alan yakın şahit konumuna sokan bir tarzla yazılmış. Empatisi yüksek kitabı ısrarla okumanızı tavsiye ediyorum.
Seda Tiryakioğlu
