Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Kitap Alıntıları

Kitap Alıntıları
Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Kitap Alıntıları

Rus yazar Grigory Petrov tarafından kaleme alınan Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabından alıntılar;

Bu dünyada her şey insan içindir. Dünyanın güzellikleri ve zenginlikleri de insan içindir. İlimi felsefe, sanat, din hep insan içindir. Bunlardan her birinin insanlığa hizmet etmesi lazımdır. Eğer ilim, felsefe, din ve sanat yeryüzünde daha mesut, daha aydınlık ve hakikaten insani bir cennet hayatı yaratmaya ve kurmaya hizmet etmeyecek olursa, hiçbir kıymet ve ehemmiyeti yoktur.


Bazı devletler müthiş bunalımlar geçirirler veyahut büsbütün mahvolurlar. Bazı milletler ise hayatlarını bilgece bir güzellik içinde düzenlerler. Bu örneklerin her ikisi de yalnız devlet adamları, ministerler, mebuslar, çarlar için önem taşımaz; millet bireylerinin her birini de ilgilendirmesi gereken meselelerdir. 

Erkekler ve kadınlar, ihtiyarlar ve gençler, şehirler ve köylüler, akıllarıyla veya elleriyle çalışanlar hep bu meseleleri düşünmelidirler.

Devletlerin kuvvet ve zaafı, milletlerin ilerlemesi ve gerilemesi, yalnız idare adamlarının ehliyet ve iktidarından veyahut dirayetsizliğinden ileri gelmez. İdare adamları iyi veya kötü, kahraman veya zalim olsun, onlar kendi milletlerinin birer yansıtıcısıdırlar. Onlar milli ruhun birer kopyasıdır. Onlar halk kitlesinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, idare adamları da onun gibidir. İşte bundan dolayıdır ki eskiden beri "Her millet layık olduğu idareye ve idare adamlarına sahip olur," denilmiştir.


Millette toplanmış iyi bir şey var mı? Yok mu? Veyahut toplanıyor mu? Milletin aklı, milletin iradesi, milletin vicdanı olgunlaşıyor mu? Veyahut çürüyor, zehirleniyor mu? Aşağı ve hatta sefil bir hayat içinde heba olup gidiyor mu?

Burada her birimizin hayat karakteri ve faaliyet tarzımız söz konusu oluyor. Biz kendi ülkemizde ne yapıyoruz? Milletimizin mukadderatında nasıl bir rol oynuyoruz?


Aydın olmak, modaya uygun elbise ve şapka giymek, kolalı gömlek taşımak değildir. Aydın zümre, milletin beyni gibidir. Millet sizi iyi bir öğrenim gördükten sonra, iyi bir maaşa nail olasınız ve akşamları kahvehanelerde iskambil veya domino masasının başına geçip eğlenesiniz diye okutmamıştır. Böyle yapanlar gerçek aydın değildir. Onlar aydınların küflenmişidir.

Millete hayatın kıymetini takdir ve muhafaza etmesini öğretiniz. Bizim çorak vatanımızda da her bir köylü ve işçinin daha müreffeh, daha sıhhi, daha makul bir hayat yaşayabileceğini anlatınız.

Millete nasıl çalışmak gerektiğini öğretiniz. Ucuz ve mütevazi olmakla beraber, daha iyi konutların nasıl inşa edilebileceğini gösteriniz. Kendilerinin ve çocuklarının sağlıklarının nasıl korunacağını bildiriniz. Şen bir aile hayatının nasıl kurulabileceğini, erkeğin kadına, kadının erkeğe nasıl muamele edeceklerini ve çocuklarını nasıl terbiye edeceklerini öğretiniz.

Milleti her işi zamanında yapmaya, disiplin ve düzen altında çalışmaya alıştırınız kendisinin ve başkalarının hukukuna saygılı olmayı öğretiniz.

Bütün bu işlerde millete bizzat örnek olunuz.

Kendi aranızda ve halkla ilişkilerinizde halkın eğiticisi olunuz.

Bütün Suomi’yi büyük bir aile olarak görünüz. Vatana o gözle bakınız. Hatırlayınız ki en fakir kömürcü, kantarcı ve hizmetçi dul kadın da dahil olduğu halde bütün Fin milletinin bireyleri sizin erkek veya kız kardeşlerinizdir.

Bunları eğitmek ve daha eski medeni milletlerin ailesi arasına sokmak sizin vazifenizdir.

Unutmayınız ki milletlerin cehaleti, kabalığı, sarhoşluğu, hastalıkları, sefaleti, bunların hepsi sizin kendi ayıbınız, kendi kabahatinizdir.


Kabahat gençlerde değil, sizdedir. Siz gençleri nasıl terbiye ederseniz, onlar da öyle yetişir. Gençlere verdiğiniz terbiye nedir? Hiç. Anneler çamaşır ve bulaşık yıkamak, tahta silmek, temizlik yapmak ve yemek pişirmekle meşgul olurlar. Babalar da memuriyeti, ticaret, dükkan veya fabrika işleriyle meşgul olurlar. Geceleri de geç vakte kadar zamanlarını kahvehanelerde ve kulüplerde oturmak ve iskan bile oynamakla geçirirler. Fakat çocuklarıyla asla meşgul olmazlar. Çünkü bunun için vakitleri yoktur. Sonra çocukları ile meşgul olmak insanı yoran Ve usandıran bir iştir. Bunlar çocuklarıyla konuşmazlar, onların hayatı ile ilgilenmezler. Boş zamanlarda çocuklarını okşarlar, onlara şekerlemeler ve oyuncaklar verirler. Bundan sonra da:

-Haydi bakalım, şimdi bir kenara çekilin; gürültü etmeden kendi kendinize oynayın, derler. 

Başka kelimelerle bunun manası şudur: 

-Başımızdan defolun da ne İsterseniz yapın. Sadece bizi rahatsız etmeyin. 

Bu durum karşısında çocuğun aklı, fikri, ruhu işlenmemiş pırlanta gibi kalır. 

(...)

Doğrusunu söylemek lazım gelirse, çocuğun anası, babası sağ olduğu ve evde bunlardan başka bir çok hala, teyze, dayı amca bulunduğu halde çocuk yine yetim gibi büyümektedir.


Ülke ahalisinin büyük bir kısmının böyle kalabalık ve cehalet içinde kalmasına tahammül etmek ayıptır. Medeniyetin nuruyla ışıklanan insanların buna kayıtsız kalması bir cinayettir. Devlet denilen şey üst katları geniş pencereli, yüksek tavanlı havadar ve ışıklı, bodrum katlarıysa karanlık, rutubetli, dar ve penceresiz bir şato değildir.  (Snellman)


Beyler! Ne zamana kadar bu saklambaç oyununa devam edeceksiniz? Sürekli vatanseverlikten, millet sevgisinden, medeniyete hizmetten bahsedersiniz. Ama millet için, vatan için, medeniyet için ne yapıyorsunuz? Bazıları milyonlar çalarak sevgili vatanı namussuzca soyuyor. Bazıları da dairelerde, matbaalarda, okullarda ve üniversitelerde memurluk ediyor. Öte tarafta ise milyonlarca halk çürüyor, geriliyor. Milletin temelleri çürüyor. 

Henüz vakit varken memleketi, milleti kurtarın. Halk kitlelerinin arasına girin. Onları terbiye edin. 

Evlerini nasıl yapacaklarını, nasıl düzenleyeceklerini öğretin. Ahaliye sıhhat, güneş, temiz hava, kuru ve sıcak mesken verin. Ona daha insanca bir hayat yaşamasını öğretin. İnsanca hayat yaşayabilmesi için kendisine imkan verin, yardım edin. 

Devlet büyük bir ailedir. Onun bireyleri sizin küçük kardeşlerinizdir. Aşağı tabakanın kusurları kısmen de yukarı tabakanın ihtimalinden ileri gelir. 


 

6 Ağustos 2016 Cumartesi
2659 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?