Soytariçe

Kitap Gündemi
Soytariçe

Elli yılı aşkın bir süredir sahnelerde olan ve tek başına kurduğu tiyatrosunu başarıyla sürdüren tiyatro sanatçısı DİLEK TÜRKER’in yaşam öyküsünden hareketle Ragıp Ertuğrul’un yazdığı “SOYTARİÇE” adlı roman, Tekin Yayınevi etiketiyle raflarda.

Biyografik roman türündeki “Soytariçe”, Aziz Nesin’in tabiriyle ‘Ruhu Bedenine Bedeni Kendisine Sığmayan Coşkular PrensesiDİLEK TÜRKER’in yaşam öyküsü ekseninde, 1940’lardan bugüne siyasal ve toplumsal dönüşümün de paralelinde bir kadının olgunlaşmasının, bir sanatçının gelişiminin, bir muhalifin doğuşunun, henüz toplumsal cinsiyetten sözedilmeyen bir ortamda bir bireyin varoluşunun ve bitmek tükenmek bilmeyen savaşımının hikâyesini anlatıyor.

Romanda siyaset, sanat ve sosyal yaşamın tanınan isimlerinin de birer parçası olduğu olaylar ve ilişkiler, gerçek ve kurgunun iç içe geçtiği bir anlatımla yer alıyor. İhtirasın gölgesinde masumiyet, aşkın gölgesinde nefret, acımanın gölgesinde şefkat, aristokrasinin gölgesinde cehalet, burjuvazinin gölgesinde muhalefet, merhametin gölgesinde eziyet... Karşıt duyguların esaretinde, karşıt görüşlerin merkezinde süregelen bir yaşam Türker’inki...

Yazar Ragıp Ertuğrul bu ilk romanında, romanın içinde yer yer anlatıcı veya dönemin tanığı yer yer de eleştirmen veya ana karakterin hayranı olarak kendini gösteriyor. Bu uzun hikâyenin kahramanı, kişisel tarihindeki olaylara bugün durduğu yerden bakmanın ötesinde, anılarının yoğun baskısı altındaki ruhunu dinginleştirmek ve duygularını dökmek için okur ekseninde zaman zaman adeta hikâyenin akışını kesiyor.

Kitabın yazarı; aynı zamanda oyun yazarı ve eleştirmen Ragıp Ertuğrul, profesyonel iş yaşamında kurumsal iletişim alanında yöneticilik yapmasının yanısıra UNESCO’ya bağlı Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin (I.A.T.C.) Türkiye merkezini oluşturan Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB)’nin de başkanlığını yürütüyor.

Kitap, bu romanı arşivlemek isteyenler ve koleksiyonerler için hard caver ciltli ve Dilek Türker’in sesinden tiyatro şarkılarının kayıtlı olduğu bir CD eşliğinde de satışa sunuluyor. CD’deki şarkıların tamamı, besteci Nurettin Özşuca’nın Dilek Türker ve Tiyatro Ayna için yıllar içinde yaptığı müziklerden oluşuyor.

Kitabın kapağında dünyaca ünlü ressam Ertuğrul Ateş tarafından yapılan resim kullanıldı.

Romanın lansmanı çerçevesinde Dilek Türker, canlı performansları, kitap okumaları, sohbet ve imza günleriyle Türkiye’nin her yerindeki okurlar ve sanatseverlerle bir araya gelecek.

25 Ekim Salı günü, saat 19.00’da Şişli Nazım Hikmet Kültür Evi’nde düzenlenecek galada, Ataol Behramoğlu, Ümit Zileli sanatçıyı anlatacak, Zuhal Olcay ise kitaptan okumalar yapacak.

Devlet Sanatçısı DİLEK TÜRKER hakkında

2015 yılında tiyatroda 50. yılını kutlayacak olan sanatçı, 1964-1977 yılları arasında aralıksız Şehir Tiyatrosu’nda çalıştı ve birçok oyunda başrolde oynadı. Osmangiller (1973), Şvayk İkinci Dünya Savaşı’nda (1977) oyunlarındaki rolleriyle iki kez ‘Ayın Oyuncusu’ seçildi.

1978 yılında Federal Almanya’ya giden Türker, Goethe Enstitüsü’nü bitirdikten sonra gazetecilik yaptı. Almanya’da yaşayan Türklerin sorunlarıyla ilgilendi. İki ülke insanlarının uyum göstermesinde sanatın gücüne inanan Türker, Almanya’da geçirdiği 12 yıl boyunca çalışmalarına bu anlayışla yön verdi: Eski Fotoğraflar (Dinçer Sümer, 1978, Köln), Kurban (Güngör Dilmen, Schaubühne, Berlin, 1980), Keşanlı Ali Destanı (Haldun Taner, Schaubühne, Berlin, 1980), Sevdican (Nezihe Meriç, Westfelisches Landes Theather, Bochum-Rauxel, 1984-1985).

13. İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali’ne katıldı. Türkçe-Almanca Yunus Emre Resitasyonları yaptı.

Dilek Türker, 1990 yılında Türkiye’ye dönüp Tiyatro Ayna’yı kurdu. Tiyatro Ayna kurulduğundan beri tiyatromuza yeni oyunlar kazandırma misyonunu üstlendi. 1990-91 sezonunda Aziz Nesin’in yazdığı Bir Zamanlar Memleketin Birinde adlı oyunla perdelerini açan Tiyatro Ayna, ertesi yıl Dinçer Sümer’in Beni Dünya Kadar Sev adlı oyunu sergiledi. 1995-96 sezonunda Rekin Teksoy’un Rosa Lüksemburg adlı oyunla Türker, ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü aldı. 1996-97 sezonunda Tuncer Cücenoğlu’nun Ziyaretçi adlı oyununu sergiledi. 1997-2000 yılları arasında Nezihe Araz’ın Kuvayı Milliye Kadınları adlı oyunu Türkiye ve yurtdışında sahnelendi. 2000-2001 sezonunda yine Nezihe Araz’ın yazdığı Mustafa Kemal’le 1000 Gün - Latife oyununu yurt içinde ve ABD, Almanya, KKTC, Belçika’yı kapsayan turnelerde oynadı. 2002-2003 sezonunda Vera Tulyakova’nın anılarından Ataol Behramoğlu’nun oyunlaştırdığı Mutlu Ol Nazım adlı oyunu sahneledi. Oyun ‘Avni Dilligil En İyi Dekor’ ödülünü aldı. 2004 yılında Prof.Dr. Tarık Minkari’nin anılarından Tunca Aykut tarafından oyunlaştırılan Merhaba Hayat adlı oyunu sahneledi. 2005 yılında Mahmut Gökgöz’ün yazdığı Pir Sultan Abdal’ı sergileyen Dilek Türker, İpek Kadılar Altıner’in Türkan - Işık Yolcusu, Folker Bohnet ve Alexander Alexy’nin Kırmızı Halı (Ein Oscar Für Emily), Nezihe Araz’ın Nakşıdil Sultan ve en son 2012-2013 sezonunda Aziz Nesin’in Hadi Öldürsene Canikom oyunlarıyla büyük beğeni topladı.

1999 yılında Devlet Sanatçısı ünvanı verildi. 40. sanat yılında Çağdaş Eğitim Vakfı tarafından ‘Onur Ödülü’ne ve 21. Yüzyıl Eğitim Vakfı tarafından ‘En İyi Sanatçı’ ödülüne, 2009 yılında ‘Rotary Meslek Onur Ödülü’ne, 2010 yılında ‘Lions Melvin Jones Ödülü’ne layık bulundu.

Yazar RAGIP ERTUĞRUL hakkında

Tiyatroya adımını 1988 yılında Tevfik Gelenbe Tiyatrosu’nda oyuncu olarak atan Ertuğrul, İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji bölümünden yüksek lisans derecesiyle mezun oldu.

2003 – 2015 yılları arasında hem Tiyatro... Tiyatro Dergisi’nin yazarları arasında yer aldı hem de Tiyatro Dergisi Ödülleri’nde jüri üyeliği yaptı. 2005-2007 yılları arasında haftalık Tempo Dergisi’nin sanat sayfalarını hazırladı, bağımsız haber portalinin t24’ün kuruluşundan itibaren yazarları arasında bulundu. 2010 yılından bu yana Vatan Gazetesi’nde ‘Kahvede Şenlik’ adlı köşesinde yazmaktadır.

2012 yılında Ankara Üniversitesi tarafından düzenlenen Cüneyt Gökçer Ödülleri’nde ‘Övgüye Değer Eleştirmen Ödülü’ne layık görüldü.

Gökay Genç ile birlikte yazdığı Tangopera adlı müzikli oyunu Devlet Tiyatroları repertuarına alındı. 2015-2016 sezonunda Tiyatro Ayna için Nezihe Araz’ın Kuvay-i Milliye Kadınları metninden hareketle “Abide-i Aşk” oyununu yazdı.

Ragıp Ertuğrul, halen UNESCO’ya bağlı Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin başkanlığını yürütmektedir.

 
18 Ekim 2016 Salı
2443 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?