İrfan Yalçın’ın kaleme aldığı “Son Bahçeler”, anlatıcının annesinin (Bayan Öğretmen) yaşlanması nedeniyle dışarıdaki herkesin kendisine ayağı çukurda, çöpe atılacak bir eşyaymışçasına bakmalarından dolayı yaşlılar yurdunda kalmak istemesiyle başlıyor. Bayan Öğretmen, Ölüm Yerleşkesi adını taktığı Ayışığı Yaşlılar Yurdunda kendisine ölüm yolcusu gibi bakan o gözlerin olmayacağını düşünür, çünkü orada yaşayanların hepsi onun gibidirler, buzlu ve batık…
İrfan Yalçın, Bayan Öğretmen karakteriyle birlikte yaşlılar yurduna ve oradaki karakterlere götürür okuyucuyu içten, yalın anlatımı ve o kendine has devrik cümleleriyle.
Bir yandan Bayan Öğretmen ve oğlunun geçmiş gelecek izlerini sürüp, annenin yaşlanmasıyla düşüncelerinde ve davranışlarında ki değişimleri aktarırken, diğer yandan yaşlılar yurdunun diğer sakinlerinin hayatlarına dokunur.
Farklı hayatlar, farklı acılar, farklı özlemler ve bambaşka duygular vardır bu yurdun duvarları arasında…
On beşinde bir cüceyle evlendirilen Bayan Kasımpatı, koltuklarda uyuşuk uyuşuk oturanlara “niye böyle duruyorsunuz, sanki bu dünyada yoksunuz diyen, oğlu, Eylül’ü vurularak öldürülen, ne zaman yağmur yağsa bahçeye koşup “Eylül” diye bağıran Albay, “Dün gelmedi, gelir belki bugün” diyerek her gün kızının yolunu gözleyen, Almanya’da çalışan oğluna sürekli mektup yazan, sıkılıp çekinse de her defasında 50 lira isteyen ve bir türlü cevap alamayan Bayan Gümüş, hastaneye yatıracağız diye kandırılarak yaşlılar yurduna terk edilen ve aklına geldikçe kızına seslenen, çığlığıyla yürek burkan Bayan Çığlık, sadece cehennemi düşünerek yaşayan, sıkıntısı olanları okuyup üfleyerek derman olmaya çalışan Bay Sakallı, darmadağınık saçlarının içinden bakan, sürekli tartışan, abileri öldüğünde çok üşüdüklerini söyleyen, gece trenlerine binip gittiğini, döneceğini düşünerek kendilerini teselli eden iki kız kardeş, damadı tarafından kendi evinden kovulan, baktığı kırkaltı kedisini bırakmak zorunda kalan ve bu acının altında ezilen Bayan Minnoş, madencilik yaparak hayatını kazanırken, işi bırakan ve eline tutuşturulan bir katırla birlikte çöpçülük yapan, katırın ölümünün ardından yüreği kavrulan Karikatür Adam, ip görünce çıldıran, her gün bin bir umutla af çıkmasını bekleyen, oğlu idama mahkum olmuş Bayan İp ve memleketimin türlü türlü hallerinden manzaralar ile yaşamın acılarını ve yüklerini sırtlarında barındıran, bir sese, bir selama hasret insanlar.
Buket Özsanat