
Jack London’ın, kendi hayatından izler taşıyan romanı Martin Eden, denizci bir gencin kiÅŸiliÄŸinden ödün vermeden sınıf atlama çabalarını anlatıyor. Zengin bir ailenin kızına âşık olan Martin Eden, ona eriÅŸebilmek uÄŸruna kendini ilme ve ünlü bir yazar olma hayaline adıyor; bu hayal uÄŸruna takıntılı denilebilecek bir ÅŸekilde varını yoÄŸunu ortaya koyuyor.
Edebiyat tarihinin kuÅŸkusuz en özgün karakterlerinden biri olan Martin Eden, azmi ve zekâsıyla yalnızca iÅŸçi sınıfını deÄŸil, girmeye çalıştığı burjuva dünyasını da aşıyor. Böylece maskelerin ardında yatanı görüyor, toplumun gerçek yüzünü idrak ediyor. Neticede her iki sınıfa da ait olamamanın yorgunluÄŸu, yazarlık serüveninde çektiÄŸi fiziksel ve ruhsal zorluklara eklenince Martin, derin bir yalnızlığa sürükleniyor. BaÅŸarı sürecinin haÅŸinliÄŸinin sonunda baÅŸarının tatminsizliÄŸiyle karşı karşıya kalıyor.
Jack London’ın baÅŸyapıtı olan bu trajik roman, okurlarını tıpkı Martin’in hayatı gibi dalgalı bir yolculuÄŸa çıkarıyor.
JACK LONDON,1876’da San Francisco’da doÄŸdu. Kendi kendini eÄŸitti ve1897’de Klondike bölgesinde altın arayanlara katıldı.Klondike’tan döndükten sonra, ÅŸansını birkez de yazarlıkta denemeye karar verdi. Otobiyografik romanı Martin Eden’da yansıttığı gibi, yazar olabilmek için olaÄŸanüstü bir çaba harcadı. İlk kitabı Kurt Kanı geniÅŸ bir okur kitlesine ulaÅŸtı.17 yıl içinde VahÅŸetin ÇaÄŸrısı, Beyaz DiÅŸ, Deniz Kurdu, Demir Ökçe gibi yapıtlarının sayısı 50’yi buldu ve ABD’nin en çok kazanan yazarı oldu. Jack London, 1916’da Kaliforniya’da öldü.