Bazı kitaplar unutulmaz, karakterleriyle, işledikleri konularla zihinlerde yer eder. Bazıları alır götürür sizi farklı dünyalara, bazıları sizi anlatır, duygularınıza düşüncelerinize tercüman olur.
Kitaplarla yaşayıp, kitaplarla varolanlara, sorgulatacak, hayattan kesitler sunacak, Kitap Düşleri'nde iz bırakan 15 muhteşem kitap;
Algernon'a Çiçekler, Daniel Keyes
"İnandırıcı, sürükleyici ve oldukça dokunaklı bir hikaye." -New York Times-
"Heyecan verici bir günlük… Bu kitaptaki bazı sahneleri hayatım boyunca aklımdan çıkarabileceğimi sanmıyorum." -The News & Observer-
"İnsanı içine çeken bir roman, özgün… Önemini uzun süre kaybetmeyecek bir hikaye." -Library Journal-
Kitap yorumu için tıklayınız.
Ağla Sevgili Yurdum, Alan Paton
Bütün yaşamı Güney Afrika'da geçen, önceleri zengin beyaz çocukların eğitmenliğini, sonraları kara çocukların kapatıldığı bir "ıslahevi"nin yöneticiliğini yapan Alan Paton, Ağla Sevgili Yurdum'da; kara derili insanlarla beyazların çelişki ve çatışmalarının yaşandığı bir ortamı, olanca doğallığıyla anlatıyor.
1930'lu yıllarda Güney Afrika'da birtakım yenilikler yapılmaya başlanmış; ancak, alabildiğine ilkel koşullarda yaşayan, ezilen, sömürülen, hor görülen kara derili insanların bu değişime ayak uydurmaları son derece sancılı olmuştur.
Hem zorlu bir yaşamla hem de aynı ölçüde acımasız beyazlarla cebelleşen; ama o ülkenin kendi ülkeleri olduğu ve sevgide, acıda, emekte dayanışma içinde olmaları gerektiği bilincini edindikçe kendilerini kanıtlama savaşımına girişen bu insanların dramı, Ağla Sevgili Yurdum'da tüm çıplaklığıyla sunulmuştur.
Fareler ve İnsanlar, John Steinbeck
Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan John Steinbeck'in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Steinbeck romanlarında yalın ve keskin bir gerçeklik sunarken yine de her seferinde çarpıcı bir öykü ile çıkar okurunun karşısına. Tarihin bir kesitindeki dramı insani ayrıntıları kaçırmadan sergilerken, "tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun" türküsünü dillendirir. Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir.
Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small'un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz insanın doğayla ve toplumla kurduğu ilişkileri de konu eder bu destansı romanında. Kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki gibi; "En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider..."
Knut Hamsun - Açlık
Norveçli büyük romancı Knut Hamsun'un kişiliğini ve ününü oluşturan en büyük romanı Açlık'tır. Ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşurken, bir yanda da açlıkla pençeleşen bir gencin, gerçekten duygulandırıcı öyküsü olan bu kitap, dünya edebiyatının başyapıtları arasında anılmaktadır.
Richard Bach, Martı Jonathan Livingston
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı.
Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü, Victor Hugo
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugo'nun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik yapıtıdır. Victor Hugo'nun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: İdam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir savı insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değil. Ama bu romanın büyük önemi başka özelliklerinden kaynaklanıyor. Bu yapıt, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneği. Daha önce böyle bir yöntem bilinmiyor. Demek ki bu özelliğiyle bir yol açıcı, bir öncü bu roman. Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz.
Guguk Kuşu, Ken Kesey
Guguk Kuşu, günümüz insanının toplumla çelişkilerini ortaya koyan bir roman. Kimin dediği olacak? Toplumun mu, gönlüne göre yaşayanın mı? Bir akıl hastanesindeki özgür ruhlarla disiplin sağlamaya çalışan yönetim arasındaki mücadeleyi olağanüstü bir ustalıkla anlatan Ken Kesey, bu ilk yapıtıyla Amerikan ‘karşıt-kültürünün’ efsanelerinden biri oldu. Roman 1975 yılında Milos Forman tarafından sinemaya aktarıldığında, başta delişmen dalavereci McMurphy rolüyle şeytani ve karizmatik oyunculuğunun temellerini atan Jack Nicholson ile katı ve sadist ruhunu taş bebek güzelliğinin altında saklayan Büyük Hemşire Ratched’ı canlandıran Louise Fletcher olmak üzere, film 5 Oscar ödülü kazanarak, bir başyapıt haline geldi.
Herkes Tek Başına Ölür, Hans Fallada
Dünya klasiklerinin unutulmuş eserlerinden biri olan Herkes Tek Başına Ölür, ilk baskısından yaklaşık altmış yıl sonra tekrar okurlara kavuşarak hak ettiği ilgiyi görmeye başladı. Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail'de yüzbinler satan, yirmiden fazla dile çevrilen ve çevrilmeye devam eden roman, şimdi Everest Yayınları'nın dünya klasikleri dizisi kapsamında ilk defa Türkçede.
1940'ların Berlin'inde, Quangel çifti sıradan sayılabilecek bir yaşam sürmektedir. Otto Quangel, fabrikadaki işine gidip gelmekte, Anna Quangel, Nazi Partisi'nin kadın kolundaki çalışmalarına devam etmektedir. Bir gün, cephedeki oğullarının ölüm haberini almalarıyla beyinlerinde bir kıvılcım çakar. Yalnızca iki kişi de olsalar, bu acımasız faşizme meydan okumaları gerektiğini fark ederler. Böylece Gestapo memurlarını, Hitler yanlısı komşularını, aile dostlarını ve daha nice Berlinliyi kapsayan bir kovalamacanın ortasında bulurlar kendilerini.
20. yüzyıl Alman edebiyatının en heyecan verici isimlerinden biri olan Hans Fallada'nın gerçek bir hikâyeden esinlenerek yazdığı ve ölümünden kısa bir süre önce tamamladığı Herkes Tek Başına Ölür, her kitaplıkta mutlaka bulunması gereken bir cilt.
Ölü Gömme Törenleri, Hannah Kent
Yaşanmış bir olayı konu alan Ölü Gömme Törenleri bireyin varoluş savaşına dair yürek sızlatan bir anlatı...
Anlatıya doğal bir biçimde yerleştirilmiş olan araştırma bulguları, yazarın ele aldığı konu hakkında derin ve yoğun bir bilgiye sahip olduğunun ispatı. -New York Times-
Hannah Kent, karmakarışık haldeki tarihsel kayıtları bir araya getirip Agnes'in son aylarını yeniden kurgulamış. Ortaya masallar, şiirler, acı, kapana kısılmışlık hissi, çetin geçen mevsimler ve baştan aşağı yalnızlıkla örülü bir öykü çıkmış. -The Telegraph-
Olay örgüsü öylesine iyi kurulmuş ki sonunu bilmemiz, öykünün yarattığı heyecan.ı daha da artırıyor. -Guardian-
Ölü Gömme Törenleri istisnai bir incelikle kaleme alınmış bir ilk roman; özenle araştırılmış, maharetle anlatılmış, içe dokunan bir öykü. -Observer-
Lizbon'a Gece Treni, Pascal Mercier
Antik diller öğretmeni Raimund Gregorius lisede ders sırasında ansızın sınıftan çıkar, duyduğu Portekizce bir kelimenin büyüsüne kapılarak yaşadığı şehri, düzenli hayatını terk edip hakkında hiçbir şey bilmediği gizemli bir Portekizli'nin, doktor ve yazar Amadeu Prado'nun izini sürmek üzere Lizbon'a doğru trenle yola çıkar. Tesadüfen eline geçen ve Prado'nun, hayat, aşk, yalnızlık, arkadaşlık, ölümlülük ve ölümle ilgili notlarının bulunduğu kitabın etkisinden çıkamayan Gregorius, dilini bilmediği, ilk kez gittiği bu yabancı ülkede ve bu olağanüstü yolculuğu sırasında Prado'nun hayatının değişik evrelerinde yer almış insanlarla bir araya gelip onun farklı söylencelerle dokunmuş hikâyesinin derinlerine iner. Bir yandan da kendi içsel yolculuğunu sürdüren Gregorius, Diktatör Salazar'a karşı savaşmış Amadeu Prado'nun kişiliğinde kendine ve insana ilişkin pek çok sorunun yanıtını ararken, bir başkası olmanın dayanılmaz çekiciliğine de karşı koyamayacaktır. Lizbon'a Gece Treni, sadece Avrupa'dan değil, kendi zihnimizden ve ruhumuzdan da geçen ve dönüşü belli olmayan bir yolculuğun çok sesli, unutulmaz romanı.
Kitaptan alıntılar için tıklayınız.
Haydari Kampı, Themos Kornaros
Yunanlı aydınlar, öğrenciler, işçiler, çocuklar ve kadınların tutulduğu Haydari Kampı'nda yaşanan irkiltici, korkutucu, kahredici insanlık dışı gerçek olayların anlatıldığı bir belgesel kitap. Kitapta insanın ne kadar insanlıktan çıktığını ve insanlıktan çıkarıldığını tüylerimiz diken diken olarak okumaktayız.
Bütün bu yaşananlara rağmen yazarın, büyük bir açık yüreklilikle sergilediği bütün korkuları, ikiyüzlülüğü, kötülüğü, kuşkuları, zayıflıkları içerisinde insana, insanlığa dair gene aynı içtenlikle ve tüm gerçek boyutlarıyla gözler önüne serdiği, hafızalarımıza kazıdığı o büyük "umut"u ve iradeyi görmekteyiz.
"Kurşunlanmış bir kuştur umut", umut kurşunlanmıştır ama ölmemiştir. Her türlü insani duygunun çiğnendiği, ezilmeye çalışıldığı bir mezarlık olan toplama kampında, öldürüleceğini bilen insanların arasında bile ölmez "umut."
Ne Nedir, Dave Eggers
Çağdaş edebiyatın müthiş dahisi Dave Eggers'dan sarsıcı, çarpıcı ve unutulmayacak bir roman: Ne Nedir. Yazar, dergici, yayıncı ve editör kişiliği ve sıradışı projeleriyle tanınan, çağdaş edebiyatın en parlak yıldızlarından Dave Eggers, Ne Nedir'de gerçek bir yaşam ve mücadele öyküsünden yola çıkarak aynayı bu kez bizlere ve yaşadığımız çağın gerçeklerine tutuyor. Ne Nedir, içinde yaşadığımız karanlık dünyanın kaosunun derinlerinden bir yerlerden yükselen, hazmı zor, etkisi güçlü, sessiz bir çığlık niteliğinde, unutulmayacak bir roman.
Küçük bir çocuğun Afrika topraklarında tek başına hayatta kalma mücadelesini, Amerika'da oyunu kurallarıyla oynamayı öğrenmeye çabalayan bir mültecinin tosladığı duvarları ve bizler bakmazken dünyada olup biten kimi felaketleri Valentino Achak Deng'in üzerinden anlatan Eggers; Ne Nedir'de gerçekle kurguyu, biyografiyle romanı birbirine katarak alışılmış formlar dışında bir 'roman' yaratıyor.
Yasımı Tutacaksın,Dominique Lapierre, Larry Collins
"Okurken insanı, allak bullak eden bir eser..."Fethi Naci (YENİ DERGİ)"Bu kitabı okumamış olmak, gerçek bir kayıptır."Rauf Mutluay (CUMHURİYET)"Bana bir yetki verselerdi, sanırım herkese zorla okuturdum 'Yasımı Tutacaksın'ı."Atilla Özkırımlı (YENİ ORTAM)"Yasımı Tutacaksın", bana öyle geliyor ki, "romancı"larımız kadar "okur"larımız için de ibret dersleri getirmektedir."Cavit Orhan Tütengil (TÜRK DİLİ)"Hadise yaratacak bir kitap."Jean Cau (PARIS MATCH)"Derhal okunması gereken çok güzel bir kitap."Rene Maine (JOURNAL DU DIMANCHE)"Bu kitapta, insanı okumaya zorlamayan bir sayfa bile yok."Jean-Louis Ferrier (L'EXPRESS)"Ritmi hiç yavaşlamayan olağanüstü bir kitap."Michel Droit (FIGARO LITTERAIRE)
L.Collıns -D.Lapıerre
Kafir, Tehmina Durrani
Bu kitap Pakistan'da bir tarikat lideriyle evlendirilen bir kadının 20 yıllık esaretinin öyküsünü anlatıyor. Tarikat liderinin sahtekârlıklarının, insanlara karşı duyduğu inanılmaz nefret ve bunun getirdiği zalimliğin, cinsel tercihlerindeki sapkınlıkların, insanların din uğruna her şeye rağmen bu lidere olan düşünsel esaretlerinin ve bu kötülüklerin kaynağı karanlık dünyaya başkaldıran kişiyi suçlu ilan etmelerinin öyküsünü. Aslında her türlü ahlaksızlığın, sömürünün ve günahın işlenebilmesi için insanların üstüne örtülen bu dinsel karanlığın örneklerini kendi ülkemizde de bulmak mümkün. Kafir'i okurken yer yer çok bildiğimiz kişi ve olaylarla karşılaşmamız bizi şaşırtmamalı. Çünkü insanı her yanıyla sömürülmeye mahkûm eden dinsel karanlık belirli bir coğrafya ile sınırlı değil."İnsanlar aslında şeytandan korunamazlar. Şeytani işler yapan ve günah işleyen insanlardan çekinmezler. Bu şeytani işler ve günahlar gizli tutulduğu ve bilinmediği sürece. Daha doğrusu açıkça söze dökülüp konuşulmadığı sürece rahatsızlık duymazlar. Ama bu günahların sorunlusu değil kurban olan kişi, gerçekleri açıkça anlatıp bunları herkesin bilmesini isterse ondan nefret ederler ve onu suçlarlar."
Bir Çift Yürek, Marlo Morgan
Batıyı Sarsan yürek!... Çevrenize yabancılaşmaya başladınızsa okuyun derim, bir kapı mutlaka aralanacak!...” —Ayça Atikoğlu, Milliyet Gazetesi
“İnsanlığın çoktan yitirdiği geçmişini merak edenler için.” —Füsun Özbilgen, Posta Gazetesi
“Bu haftasonu bu kitabı okuyun, Pazartesi hayata yeni -ve daha iyi- bir insan olarak başlayın! —Murat Birsel, Sabah Gazetesi
Keyifli okumalar.
Kitap Düşleri