Aşkın Metafiziğine Schopenhauer ile yolculuk son buldu. Biraz enteresan bir yolculuk olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Gerçi konu Schopenhauer olunca farklı bir şey beklemek de mümkün değil.
Kitabın ana çerçevesi, kendi bireysel amaçlarının peşinden gittiğini sanan bireyin, içgüdüsel olarak türünü mükemmelleştirme arzusuyla seçme ayıklama yaptığı ve bu seçimin aslında kendine değil türe hizmet ettiği yönünde şekilleniyor.
Eksikliklerimizi tamamlamak için, kendimizde olmayanları bir başkasında arayıp bulmamız ve geleceğe daha güçlü, daha zeki, daha sağlıklı bireyler getirmemiz doğal süreç tarafından sağlanıyor.
Schopenhauer erkeklerin kadın seçimindeki kıstaslarından da bahsetmeyi ihmal etmemiş, bunlar öncelik sırasına göre;
-yaş
-sağlık
-iskelet, kemik yapısı
-etin dolgunluğu
-yüz güzelliği
"Bunca gürültü patırtı niye? Niye (bunca) itiş kakış, tepinme, korku, endişe ve dert? Sonuçta amaç, sadece her bir Mecnun'un kendi Leyla'sını bulması değil midir? Böyle önemsiz bir ayrıntı niçin böylesine önemli bir rol oynasın ve iyi düzenlenmiş insan hayatının içine bitimsiz aksaklık ve kargaşa getirsin?" Sayfa:19
Yayınevi: Bordo Siyah
Sayfa Sayısı : 72