Kafka ile Dönüşüm

Kitap Yorum
Kafka ile Dönüşüm

Kafka Dönüşüm romanında Gregor’u belli bir kalıba sokmayıp, dışlanan, tiksinti duyulan, aşağılanan, aykırı bir karakter yaratmak ister. Her ne kadar kitaptaki tasvirlerde Gregor’u bir böcek olarak zihnimizde resmetsek de, Kafka kitabının salt böcek unsuruyla özdeşleştirilmesini istemez ve hatta kapakta böcek kullanılmasına karşı çıkar.

Kafka’nın kapak için önerisi; “anne, baba ve kız kardeş aydınlık odada durmuş bekliyor, o kapkaranlık odada, odaya açılan kapıda açık” şeklindedir.

Çeviri yanlışları ya da anlam arayışları içinde önce Değişim sonra Dönüşüm adıyla dilimize çevrilen kitap, içerik açısından da bir çok tartışmaya konu olmuştur.

75 sayfalık kısa soluklu bu öykünün, bunca farklı düşünceye yol açması, her okuyucuda bambaşka duygular uyandırması çok yönlü bir kitap olduğunun kanıtı olsa gerek.

Gregor Samsa’nın bir sabah uyandığında kendini bir böceğe dönüşmüş olarak bulmasıyla başlayan Dönüşüm, insanın yaşama, insana ve nihayetinde kendine bile yabancılaştığı bir toplum incelemesidir.

Gregor Samsa, babasının borçlarını kapatmak için çalışmak zorundadır. Hiç sevmediği pazarlamacılık mesleğine sadece üzerine yüklenmiş baskılar nedeniyle devam etmektedir. Bu mecburiyetler içerisinde beş yıllık iş yaşamı boyunca hiç hastalanmayan Samsa, tek bir gün bile işine geç kalmamıştır. Ta ki o sabaha dek…

Dönüşümün farkında olan Samsa, önce mücadele eder. Yataktan kalkıp, işe gidebilmenin yollarını arar. Odasının kapısı kilitli olduğu ve ailesine derdini anlatamadığı için tek başınadır. Yıllar boyunca olduğu gibi…

“Peki ya kapılar kilitli olmasa, o zaman gerçekten yardım ister miydi? Tüm çaresizliğine rağmen bu fikir aklına geldiğinde gülümsemesine engel olamadı.”

Ne yapacağını düşünen Samsa, büro görevlisinin eve gelmesiyle hareketlenir. İşini kaybetmek istemediği için büyük zorluklarla ulaştığı kapının kilidi açar ve ailesi ile büro görevlisinin korku dolu bakışlarıyla karşılaşır. Büro görevlisine durumu anlatmaya çalışan Samsa’nın beyhude çabaları, görevlinin onun yeni halini görünce evden kaçarcasına uzaklaşmasıyla sona erer.

Babası tarafından kovalanan, ilk etapta kız kardeşi ve annesi tarafından kısmi olarak kabul gören ancak zaman içinde onlar tarafından da dışlanan Gregor Samsa, kaçışı mücadeleden vazgeçmekte bulur.

"Anlaşılan insanlar onun ne dediğini anlamıyorlardı artık."

Anlaşılmamaktan şikayetçidir Samsa. Hangimiz değiliz ki?

“Gregor’un arkasında çınlayan bu ses sanki sadece babasının değilde bir çok kişinin sesiydi.”

Babasıyla sorunları olduğu bilinen, hatta mektuplarında babasının kendine böcek, haşere muamelesi yaptığından bahseden Kafka, Gregor Samsa karakteriyle, özelde baba figüründen, genelde ise tüm toplumun seslerinden kurtulmak ister. Dönüşüm yalıtılmış bir özgürlük ve hem kendinden, hem de toplumdan bir kaçıştır Samsa için.

Samsa, büro görevlisini;  “O patronun piyonuydu, kişiliksiz ve akılsız biriydi.” diyerek tanımlar. Yüksek kürsülere oturmuş, erişilmez, yukardan bakan, kapital tutkunu patronlardan bahseder.

Kafka’nın yargıya, bürokrasiye, devlet otoritesine, kapitalist sisteme karşı bakışı ve tüm bunların oluşturduğu yabancılaşma olgusu  Şato ve Dava’da daha geniş işlenmiştir. Dönüşüm bu bakış açısının toplumun en küçük birimi olan aile içinde  bireyselleştirilmiş ve içselleştirilmiş halidir.  Bir insanın toplumdan ve kendinden kopuşunun, bağ kurma yeteneğinin körelmesinin, dışlanmasının, kendi kabuğuna çekilmesinin tasviridir. Gregor Samsa, dur durak bilmeden dönen çarkların, kafalarımıza balyoz gibi inen demir ökçelerin insanı böcekleştirmesinin en yalın örneğidir

Kitabın sonunda Gregor Samsa için her şey bitmiş olsa da, sistem işlemeye devam eder. Doymayan çarklar kendine yeni bir kurban bulmakta gecikmez ve dönüşüm Grete ile yeniden başlar...

Kafka'nın okuduğumuz diğer kitaplarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Dava
Babaya Mektup
Şato

Buket Özsanat
13 Aralık 2016 Salı
2637 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?