Mutlaka Okunması gereken 10 muhteşem kitap

Mutlaka okunması gereken kitaplar vardır, kitaplığınızda mutlaka bulunması gereken tekrar tekrar okunası kitaplar. 

Kitap düÅŸleri olarak o kitaplardan derlediÄŸimiz 10 muhteÅŸem kitap

1984, George Orwell

George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceÄŸe iliÅŸkin bir kâbus senaryosudur. BireyselliÄŸin yok edildiÄŸi, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleÅŸmiÅŸ kitlelere dönüÅŸtürüldüÄŸü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. GeçmiÅŸte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düÅŸünüldüÄŸünde, ütopik olduÄŸu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. GüncelliÄŸini hiçbir zaman yitirmeyen bir baÅŸyapıttır; yalnızca yarına deÄŸil, bugüne de iliÅŸkin bir uyarı çığlığıdır. 


Gazap Üzümleri, John Steinbeck

John Steinbeck'in tartışmasız en büyük eseri olan ve ona Pulitzer ödülünü kazandıran Gazap Üzümleri, 1939'da ilk kez yayınlandığında ÅŸok etkisi yaratmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı. Tüm dünyayı etkileyen "Büyük Buhran" döneminde, tarımın kapitalistleÅŸmesi ve krizler yüzünden yoksullaÅŸan ve mülksüzleÅŸen yığınların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu destansı romanda Steinbeck, açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düÅŸmek zorunda kalan binlerce iÅŸçi ailesinden birine odaklanıyor. 

BoÅŸa çıkan umutların, hüzne dönüÅŸen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu çarpıcı bir dille anlatan, kapitalizmi iliklerine kadar eleÅŸtiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biridir.

Suç ve Ceza, Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Suç ve Ceza ilk kez 1866 yılında yayımlandı. O tarihten sonra da dünyanın gündeminden hiç düÅŸmedi. Dostoyevski, "hiç aceleye gelmemesi" gerektiÄŸini düÅŸündüÄŸü "yeni" bir karakter yakalamıştı. Rusya'yı, Rus halkını gözlemleyerek Raskolnikov'u onların içinden çekip almıştı. Öykü, tüm yönleriyle çürüdüÄŸü açıkça görülen geleneksel iyilik algısının toplum tarafından nasıl "göz göre göre" korunduÄŸunu anlatır. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı, insanlığa sorduÄŸu can alıcı sorularla güncelliÄŸini hiç yitirmeyen en büyük baÅŸyapıtlar arasında. Hala... 

Suç ve Ceza

Sefiller, Victor Hugo

Sefiller romanı ilk kez 1861'de yayımlanmıştır. Aradan geçen yaklaşık yüz elli yıl boyunca giderek artan bir ilgi görerek klasikleÅŸmiÅŸ, belki de dünyanın bütün dillerine çevrilmiÅŸ, defalarca basılmış, ayrıca birkaç kez de filme alınmıştır. Roman, döneminin Fransa'sının sosyal, ekonomik, siyasi hatta hukuki yapısını irdelemektedir.

Romanın kahramanı Jean Valjean, çaldığı bir somun ekmekten dolayı kürek mahkumu olmuÅŸ; on dokuz yıl sonra, özgür kalınca, tüm inançlarını yitirmiÅŸ, topluma karşı öfkeli, kin dolu biri olarak yaÅŸamını sürdürmek zorunda kalmıştır. KarşılaÅŸtığı bir piskopostan etkilenerek her ÅŸeye raÄŸmen, iyiliksever, yüce gönüllü, erdemli biri olmayı seçmiÅŸtir. Polis müfettiÅŸi Javert, onu sürekli olarak adım adım izlemektedir. Sık sık kimlik, yer deÄŸiÅŸtirir. Öyle ki baÅŸka isimde belediye baÅŸkanı bile olur. Bu arada bütün sevgisini, aile özlemini evlatlığı Cosette'de giderir.

Roman, yazarın yaÅŸam felsefesinin olay örgüleriyle açıklandığı sürükleyici bir eserdir.

Sefiller

Budala,Fyodor Mihailoviç Dostoyevski 

Büyük yazarın ilk büyük romanı sayılan Budala, Dostoyevski'nin, kiÅŸinin içsel sorunları ve toplum karşısındaki duruÅŸu temasını en çıplak biçimde ele aldığı yapıtlarından biridir. 1868 yılında tamamlanan Budala'nın kahramanı Prens Mışkin, tıpkı Dostoyevski gibi saralıdır. Tedavi için gittiÄŸi İsviçre'den bitkin halde döner. İnsanlardan iyice uzaklaÅŸmış, kendi iç dünyasına kapanmıştır. Mışkin, dış dünyadan kopukluÄŸu ve budalalık derecesinde iyi yürekliliÄŸi temsil eder. EleÅŸtirmenlere göre Dostoyevski, Prens Mışkin'in kiÅŸiliÄŸinde kendini anlatmıştır.

Budala, Dosteyevski

DonkiÅŸot, Miguel de Cervantes Saavedra

17. yüzyıl İspanya’sında edebiyat düÅŸkünü bir maceraperest; günümüzdeyse klasikleÅŸmiÅŸ bir yazar: Miguel de Cervantes Saavedra. İspanyol donanmasına katılıp Kıbrıs’ta, İnebahtı’da, Tunus’ta, Navarin’de savaÅŸtı. BeÅŸ yıl Cezayir’de esir hayatı yaÅŸadı. Ülkesinde resmi görevler üstlendi ve yolsuzluk, cinayet gibi gerekçelerle defalarca hapse girdi çıktı. Her ÅŸey edebiyat içindi; onca serüvenden sonra tüm zamanların en ünlü hayalperesti La Manchalı Don KiÅŸot’u yazdı. Nesli tükenmiÅŸ ÅŸövalyelere özenip hayallerinde kurduÄŸu dünyada yaÅŸayan Don KiÅŸot, umutsuz bir kahramanlıkla, yel deÄŸirmenlerini devleÅŸtiren aptallık arasında bir simge günümüz dünyasında. Tıpkı uÅŸağı Sanço Panza’nın pratik ve gerçekçi halkın simgesi olduÄŸu gibi… Birinci bölümü 1605 yılında yayımlanan İspanyol edebiyatının bu baÅŸyapıtı, yayımlandığı günden beri pek çok dile çevrildi, defalarca basıldı.Ömrünün son yıllarında da olsa, Don KiÅŸot sayesinde istediÄŸi ün, saygınlık ve paraya kavuÅŸan Cervantes öldüÄŸünde modern romanın ilk kilometre taÅŸlarından birini diktiÄŸini bilmiyordur..

DonkiÅŸot


Büyük Umutlar, Charles Dickens

Büyük Umutlar, XIX. yüzyıl İngilteresi'nde taÅŸra ortamından büyük kente uzanan tam bir Victoria dönemi romanıdır. Charles Dickens, bu olgunluk dönemi eserinde, köyünde acılı bir çocukluk yaÅŸadıktan sonra esrarengiz bir mirasa konan Pip'in maceralarını anlatır. Gönlü karasevdayla, gözü yükselme hırsıyla perdelenmiÅŸ genç Pip'in serüvenleri, sanayileÅŸen toplumdaki sevgisizlik, ikiyüzlülük ve para hırsını gözler önüne serer. Büyük Umutlar, Londra'da beyefendi konumuna yükselen Pip'in başından geçenleri anlatmakla kalmaz, birbirinden ilginç karakterlerle tanıştırır okuru.

Dickens, romanın kahramanı Pip'in düÅŸünce yapısını büyük bir incelikle ele alır. Gerek bireylerin düÅŸkünlük ve baÅŸarısızlıkları, gerek çağın deÄŸerleri üstünde durur ve "büyük umutlar"ın boÅŸa çıkışını gösterir.

Büyük Umutlar

Kızıl ile Kara,Stendhal

GeniÅŸ okur kitlesi, ünlü Fransız yazarı "Stendhal"i, iki büyük romanın, "Kızıl ile Kara" ve "Parma Manastırı"nın yazarı olarak tanır. YaÅŸadığı ve yazdığı dönemde büyük bir ilgisizlikle karşılaÅŸan yazar, bugün Fransız ve dünya yazınının deÄŸiÅŸmez, tartışılmaz büyüklerinden biridir. YaÅŸadığı dönemde, kurulu düzenin dinsiz, ahlaksız ve tehlikeli bir düÅŸmanı olarak nitelenen Stendhal, çaÄŸdaÅŸlarından çok deÄŸiÅŸik bir yazardır. Anlatımında süsten, abartıdan sürekli olarak kaçınmıştır. YurttaÅŸlık Yasasının kuru, yalın, kesin anlatımını, bütün anlatımlardan üstün tutmuÅŸtur. Her ÅŸeyden önce açıklığı, yalınlığı, doÄŸruluÄŸu, kısacası gerçeÄŸi aradığı için seçer bu yolu. Dünyanın en iyi on romanından biri sayılan "Kızıl ile Kara", özellikle "Ataç"ın çevirisiyle her zaman sevilen hayranlıkla okunan bir baÅŸyapıttır.

Kızıl ile Kara

Oblomov, İvan Aleksandroviç Gonçarov

Rus edebiyatının hiçbir kahramanı, ne Raskolnikov, ne MiÅŸkin, ne Prens Andrey, eski Rus insanını, hatta bütün DoÄŸuluları Oblomov kadar açıklıkla, en özlü yanıyla temsil etmez. DoÄŸu, belki de ilk defa olarak Gonçarov'un bu büyük eserinde kendi kendini tanımaya, Batı'dan farkını anlamaya baÅŸlamıştır. 
Oblomov klasik kahramanlar gibi genel bir tip, Don KiÅŸot gibi, Tartuffe gibi insanlığın bir halini göstermekle birlikte, zamanına, çevresine sıkı sıkıya baÄŸlı bir insandır.

Oblomov

Stefan Zweig - Satranç

Rastlantı sonucu eline geçidiÄŸi bir kitapla satrancın inceliklerini öÄŸrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüÅŸtüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.'nin öyküsüdür görünüÅŸte Satranç. Ama derinlerde bir veda mektubudur aslında.
Stefan Zweig'ın Brezilya'da sürgündeyken yazdığı ve Åžubat 1942'deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı Satranç, Avrupa kültürünün nasyonal sosyalist tehlike altında yok oluÅŸuna iÅŸaret eder.
Avrupa kültürüne elveda derken yaÅŸama da veda etmeyi seçen Zweig'ın son yapıtı Satranç, gerilimli kurgusu ve kahramanın ruhsal gelgitlerinin iÅŸlendiÄŸi dokusuyla, kısa ama her bakımdan etkileyici olaÄŸanüstü bir uzun öyküdür.Satranç

Keyifli okumalar.

Kitap DüÅŸleri

13 Mart 2016 Pazar
7497 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?