Jack London'dan hayata dair 20 söz

Kitap Düşleri
Jack London'dan hayata dair 20 söz

•Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur.

•Köpeğe verilen bir kemik yardımseverlik değildir. Yardımseverlik, siz de köpek kadar açken onunla paylaşılan kemiktir.

•Martin Eden için neden biraz üzülmeyeyim? Martin Eden bendim. Martin Eden bir bireyci idi, bense bir sosyalist. İşte bu nedenden ben yaşamaya devam ediyorum ve işte bu nedenden Martin Eden öldü.

•Yoksulluk, yoksul olmayan bazıları için, varoluşun iyi olmadığı durumu simgeleyen bir sözcüktür.

•Bir şeyler yapabilecek olmak ama onları yapmaya önem vermemek!

•Bir hayalet, ölmüş ama öldüğünü anlayamayan bir insanın ruhudur.

•Yaşam bir hata ve utanç!

•Ölüm acı vermez; acı veren şey, yaşamdır.

• Yüksek sınıfın devamı ancak başka sınıfların ezilmesi ve yıkılmasıyla mümkündür.

•Söylediklerinin tek bir sözcüğü bile gazetelerde yayımlanmayacaktır. Editörleri unutuyorsun. Onlar, uyguladıkları politikaya göre maaş alıyorlar. Uyguladıkları politika ise, kurulu düzene karşı hiçbir şey yazmamak. Piskopos ‘un konuşması, kurulu ahlak düzenine yapılmış bir saldırıydı. Daha fazla konuşmasını engellemek için apar topar kürsüden indirildi. Birleşik Devletler basını mı? Kapitalist sınıftan geçinen asalak bir hayvan. Görevi, kamuoyuna yön vererek egemen sınıflara hizmet etmektir ve bu işi de olağanüstü bir başarıyla gerçekleştirir.  (Demir Ökçe)

•Biz zavallı insanlar, kendi sonlarımıza işte böyle ulaşıyor, dünyaya sonsuz barışı ve mutluluğu, katliamla ve yok ederek getirmeye çabalıyoruz. (Demir Ökçe)

•Bir insan profesyonel duygulan için kişisel duygularını bir kenara bıraktığında, bu, insanın ruhunda bir sakatlık doğurmaz mı? (Demir Ökçe)

•Patentli ilaçlar patentli yalanlardı, ama ortaçağın muska ve büyüleri gibi insanları aldattı. Bu ilaçların muska ve büyülerden tek farkı, daha zararlı ve daha pahalı olmasıdır.  (Demir Ökçe)

•Beyaz Diş yasayı iyi biliyordu; zayıf olan ezilir, güçlü olana ise boyun eğilirdi.  (Beyaz Diş

•Özgürlük mutlu etmiyordu onu, çünkü çok uygarlaşmış, çok evcilleşmişti artık. Ataları, özgürlüklerinden sıyrılalı yüzyıllar geçmişti. İnsanlardan uzak yaşayamazdı. Çok uzun süreden beri, o ve ataları, iki ayaklı tanrılara bağlılıkları sayesinde yaşıyorlardı. Yine uzun zamandan beri, soyu, insanı seviyor, ona sevgiyle hizmet ediyor ve sevgiyle ölüyordu. (Tanrılar ve Köpekler)

•Kitaplar sanki dört bir yandan üzerine gelip onu bastırıyor ve eziyorlardı. İnsanoğlunun bilgi birikiminin bu kadar muazzam bir kaynağı olabileceğini asla düşünmemişti. Korkmuştu. Beyni nasıl olup da bütün bu bilgilere hakim olabilirdi? Sonra, bu bilgilere hakim olan başka bir çok insan olduğunu hatırladı; kendi kendine fısıldayarak tutkuyla büyük bir ant içti ve o insanların beyinleri ne yaptıysa kendi beyninin de bunu yapabileceği üzerine yemin etti. (Martin Eden)

•Keşke ölü insanlar ölü kalsa. Neden ben ve içimdeki güzellik ölüler tarafından yönetilsin? Güzellik canlıdır ve ebedidir. (Martin Eden)

•Benim kendi görüşlerim var ve kendi zevklerimi, hep birden aynı görüşü benimseyen insanların yargısına tabi kılamam. Eğer bir şeyi sevmezsem sevmem, hepsi bu; salt türdeşlerimin çoğunluğu bunu beğendi ya da beğendiğini farz etti diye benim de onları taklit edip bundan haz almam için hiçbir sebep yok. Sevdiğim ya da sevmediğim şeylerin modasını takip edemem. (Martin Eden)

•Beni ben olduğum için istemiyorlar, çünkü ben, hâlâ istemedikleri eski benim.

•Yeni bir cennet bulamadım ve artık eskisini de bulamıyorum.

22 Kasım 2016 Salı
3091 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?