
Kitap adını Almanca bir terim olan ve zamane hastalığı olarak bilinen Weltschmerz teriminden alıyor. En basit tanımlamayla anlamı; kötümserlik, yaÅŸamdan usanç.
Ayfer Tunç Dünya AÄŸrısında, bu aÄŸrıyı ilkokul çağından beri yüreÄŸinde taşıyan MürÅŸit ile tanıştırıyor bizi. MürÅŸit, özgürlüÄŸe attığı ilk adımda tökezliyor, birilerinin kendine biçtiÄŸi rolleri oynamak zorunda kalıyor ama asla benimseyemiyor bu rolü. Hiçbir zaman içinde olamıyor içine yerleÅŸtirildiÄŸi hayatın. Sessizce sorgulayıp, içten içe yok oluyor. Yılgınlığı, yorgunluÄŸu, hayattan ve insanlardan bıkkınlığı öylesine yoÄŸun ki, sesinin gerçekten çıktığı anlar sadece Madenci ile olan sohbetleri. Bir tek o anlarda anlaşıldığını hissediyor, içinde ki dinmek bilmeyen aÄŸrıdan bir tek o anlarda bahsedebiliyor.
“Evde kendini daha kötü hissetmiyor, daha iyi de hissetmiyor, sadece her bir taşını kendi koyduÄŸu evinde kendini tuhaf hissediyor. Sanki yıllar önce yanlışlıkla kendisinin olmayan bir eve girmiÅŸ, evdekiler de kaybettikleri birinin yerine onu koymuÅŸlar, benimsemiÅŸler, geçinip gidiyorlar.” Böylesine dışında hayatın MürÅŸit ve böylesine kabullenmiÅŸ hiç olmak istemediÄŸi otele olan aitliÄŸini, böylesine yenilmiÅŸ hayata: “İstediÄŸi kadar başını alıp gitmeyi hayal etsin, oteline ait o, yeri orası.” (s:253)
MürÅŸit’in iç dünyasını yaÅŸatırken, varoluÅŸu, toplumsal ayrımcılıkları, katliamları, linç giriÅŸimlerini, sorgusuz sualsiz kabullenmeleri, beton yığını halini alan ÅŸehirleri de gözler önüne seriyor Ayfer Tunç.
Altı çizilecek, not alınacak o kadar çok paragraf var ki, tekrar tekrar, sindire sindire okunmalı, mutlaka okunmalı.
Dünya aÄŸrısı kitaplığımda özel bir yere kurulurken, MürÅŸit’in okuduÄŸu, kitapta ismi geçmese de, Cioran’a ait olduÄŸunu öÄŸrendiÄŸim yeni bir kitap ekleniyor alışveriÅŸ listeme. (Ezeli MaÄŸlup)
Kitap alıntıları için tıklayınız.
Buket Özsanat