Ayfer Tunç Dünya Ağrısı kitap alıntıları

- Tümüyle hissiz olsaydı belki daha kolay olurdu hayat. Sayfa:35 (MürÅŸit)

- Hayat ve ölüm iki ucundan ateÅŸe verilmiÅŸ bir ip gibi karşıt yönlerden yola çıkarlar ve karşılaÅŸtıkları yerde macera sona erer. Sayfa:69 (MürÅŸit)

- Herkes yalan bir hayat yaşıyor, ama tek acı çeken benim diye düÅŸünüyor. Yine kendine acıyor, zayıf çünkü, kendine acımanın zayıflığın en belirgin iÅŸareti olduÄŸunu biliyor. Gidemiyor. Gitmeye kalksa varacağı bi durak da yok. GençliÄŸini dolduran gelecek hayalinin gerçekleÅŸeceÄŸi ülke hiç var olmamış. Var sanmıştı. Varmanın yıllarını alacağını ama sonunda hiçbir ÅŸey yapmasa bile varacağını sanmıştı. Yanıldığını anlaması için yaÅŸlanması gerekti. Sayfa:109 (MürÅŸit)

- Mümkün olsa kalan ömrünü ÅŸu anda isteyene verir. Almam diyen bir Allah’ın kulu da çıkmaz. Herkes pek seviyor hayat denen bu sıkıntıyı, kimsenin ölesi yok. Sayfa:112 (MürÅŸit)

- İnsana deÄŸmeden yaÅŸanmıyor, insanoÄŸlu insansız bir hayat bulamadı. 

- Bu ÅŸehirde herÅŸey insana fazlasıyla deÄŸerek, sürtünerek, gıcırdayarak, itiÅŸerek, gerginlik içinde yaÅŸanıyor. İnsanlara deÄŸerek yaÅŸamak ona acı veriyor. OkuduÄŸu kitaplardan insansızlığın acısına dair bazı ÅŸeyler de hatırlıyor öte yandan, umut kırıcı ÅŸeyler. Sayfa:145 (MürÅŸit)

- Herkes bir ÅŸeyleri deÄŸiÅŸtiriyor. Geleceksiz kalmış, muhtaç olduÄŸu taze ümidi altın madeniyle bulan bu küçücük ÅŸehirde bile herkes sürekli deri deÄŸiÅŸtiriyor. EskimiÅŸ derileri atıyorlar, çabucak eskiyecek yeni, canlı bir deriyi kuÅŸanıp hayata devam ediyorlar. O ise giderek daha hızlı yaÅŸlanan, ama yırtılmayan, dökülmeye , canını içinde sımsıkı tutan derisini üstünden atamıyor, yeniden doÄŸamıyor, ağır ağır çürüyor. Sayfa:149 (MürÅŸit)

- Kurmaya çalıştığım her hayalin kendini sürekli tekrar ettiÄŸi bir yeri var. Bir türlü ötesine geçemiyorum. Hayalim güzel baÅŸlıyor, ilerliyor ama bir yere geliyor, plak takılmış gibi oluyor. Aynı sahne kafamda kurulup kurulup yıkılıyor diye düÅŸündü, bir türlü tamamlayamıyorum. Sayfa:172 (Madenci)

- Dünya aslında karanlık bir rüya, bir kabus, akıl almaz bir boÅŸluk, karadeliÄŸin ta kendisi. Sayfa:186 (MürÅŸit)

- Hayat bir koÅŸu bandıdır, durmadan koÅŸacaksın, durduÄŸun an bant seni üstünden atar, aklında tut bunu. Sayfa:153 (MürÅŸit)

- "GerçeÄŸin kuyusu bir cehennem,” dedi. Ömrümüz gerçeÄŸin kuyusuna inmemek için mücadele etmekle geçiyor. Sen bu yüzden kendini baÅŸkalarının kuyusuna atıyorsun, ben bu yüzden başımı alıp gidiyorum. Kendi kuyumuza inip kendimizi tanımak istemiyoruz. Biliyoruz çünkü ne kadar aciz, zavallı, korkak, tiksindirici olduÄŸumuzu. Ama bilmek istemiyoruz.  “Bilirsek nasıl dayanırız kendimize?” dedi MürÅŸit. “İnsanın kendine dayanması imkansız.” Sayfa:281 (MürÅŸit & Madenci)

- Bir gece “Hikâyeler insanı kendi kuyusundan çıkarır, baÅŸkalarının kuyularına atar,” dedi.   Madenci “BaÅŸkalarının kuyuları daha mı iyi?” diye sordu. “İyi diye bir ÅŸey yok. Ama insan kendi hikâyesini bilir, kendi hikayesinden sıkılır.” Kendi hikâyesinden sıkılmayı çoktan geçti, artık kahırlanıyor. Arkasında kalan yıllar boyunca yaÅŸadığı ne varsa onu acı veriyor. Hayatı ona acı veriyor. Güzel ÅŸeyleri de unutmak istiyor. Güzel ÅŸeyleri hatırlamanın ertesi günü mahveden, yıkıcı bir tarafı var. “Hafızası insanın düÅŸmanıdır,” dedi aynı gece. “Unuttum, kurtuldum sanırsın ama öyle bir ÅŸey yok. YaÅŸanmıştan kurtulmak yok. TopraÄŸa girene kadar takip eder seni olmuÅŸ olan.” Sayfa:12 (MürÅŸit & Madenci)

- YemeÄŸi paylaşırlarsa içinde boÄŸuldukları kederi de paylaÅŸacaklarını sanıyor ama kederi paylaÅŸmak acıyı azaltmıyor, arttırıyor.  Sayfa:56 (MürÅŸit)

- Åžehirde her gün bir ÅŸey eksiliyor. Åžehir eksilmekle kalmıyor. Bir el ÅŸehrin ve hayatın üstünden kalın bir zımpara gibi geçiyor, bir ÅŸeyler düzleÅŸiyor, yok oluyor. MürÅŸit alıştı artık. EKSİLMEYE ALIÅžTI. Sayfa:73 (MürÅŸit)

- MürÅŸit hayatının yıllar önce parçalandığını düÅŸündü. Parçalanmış hayatı deÄŸersiz bir kütleye dönüÅŸeli çok olmuÅŸtu. Ama insan, hayatın bir yerinde iyi kötü bir bütün olmak istiyordu, kırık dökük de olsa bir bütün ya da ona yakın bir ÅŸey. İnsan bu yüzden hatırlıyordu her ÅŸeyi, zamanı gelince istemese de parçaları bir araya getiriyordu. Ama zaman içinde pek çoklarının ruhu taÅŸlaÅŸmış oluyordu, çoÄŸunluk bir ÅŸey hissetmiyordu, çoÄŸunluk aynada kendine baktığında gördüÄŸü sahte bütünden hoÅŸ­nut kalıyordu. Sayfa:124 (MürÅŸit)

- "Bi kahve yapayım mı sana?" "Yap Halil." Sen bana kahve yap, ben de sana bu hayat yaÅŸanabilir bir ÅŸeymiÅŸ gibi yapayım Halil dedi içinden. Hayat bir koÅŸu bandıdır, durmadan koÅŸacaksın, durduÄŸun an bant seni üstünden atar, aklında tut bunu. Sayfa:153 (MürÅŸit)

- Ben bu dünyaya sığamıyorum. Bende bir acayiplik var. Gurur deÄŸil bu. Gurur olsa yaÅŸadığımız bu hayat haysiyetime dokunuyor derdim, sabahları erken uyanırdım, eÅŸÅŸek gibi çalışırdım, ölümünü bekleyen bir kuÅŸ gibi bankonun arkasına tünemezdim. Ben baÅŸka türlü olduÄŸumdan sığamıyorum bu dünyaya Åžükran, ama nasıl bir baÅŸka türlü olduÄŸumu ben de bilmiyorum. Sayfa:164 (MürÅŸit)

- Hayat dediÄŸin dünya üzerinde bir arayış. İnsan ne aradığını da bilmiyor iÅŸin kötüsü.. bulsan da bir bulmasan da. Belki pes etmek en iyisidir. Sayfa:181 (MürÅŸit)

- Sevginin taÅŸlaÅŸtığı yerde öfke kolay köpürüyor, sıcak suyu görünce anında kendini bı­rakan sabun gibi.
Ama öfkeye engel olmak lazım. Niye?
Öfkeyi zararsız bir noktada sabitlemek lazım. Niye?
Kendine bunu çok sık soruyor. Her sorduÄŸunda da çünkü hayat öyle ya da böyle yürümeli diyerek kendini ikna etmeye çalışıyor. Niye yürümeli bilmiyor, ama hayatı durdurmak bir eylem, bir mesai, Yolvermez'e çıkacaksın, uçurumu bulacaksın, kolay deÄŸil öyle, hayal etmesi bile zor. Sayfa:191 (MürÅŸit)

- İçini havayla dolduracak, onu ipi kopmuÅŸ bir balon gibi yükseltip uçuracak, dünya denen bu amaçsız gezegenin üstünden aşırarak varlığın olmadığı bir boÅŸluÄŸa ta­ÅŸÄ±yıp orda kaybolmasını saÄŸlayacak kadar derin bir soluk almak istiyor. Dünyanın bütün havasını içine çekmek istiyor. Bu barajı kendisinin kurduÄŸunu biliyor. Sayfa:238 (MürÅŸit)

- Hayat, öyle de böyle de umutsuz bir sona baÄŸlanıyor. Sayfa:277 (MürÅŸit)

Kitap yorumu için tıklayınız.

 

Ayfer Tunç Dünya Ağrısı kitap alıntıları
20 Åžubat 2015 Cuma
1993 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?