Orijinal adı, “The ABC of Socialism” olan “Sosyalizmin Alfabesi”, Leo Huberman’ın “The Truth About Socialism” adlı kitabından özetlenerek hazırlanmış bir giriş kitabı. Terimlere boğmayan sade dili ve kolay anlaşılır yapısıyla, kapitalizm ve sosyalizm ile ilgili sıfırdan bilgi sahibi olmak isteyenler için sıkılmadan okuyacakları temel bir kaynak özelliğini taşıyor.
Kapitalizmin Sosyalist Açıdan Tahlili adlı ilk bölüm, sınıf savaşımı, artı-değer, sermaye birikimi, emperyalizm ve savaş vb. alt başlıklarıyla, metaların üretimi, emeğin üretimdeki yeri, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, devletin yeri, tekelleşmenin sonuçları, serbest rekabet, özgür özel teşebbüs ve işçi ücretlerinin neye göre belirlendiği gibi konuları içeriyor.
Kapitalizmin Sosyalistçe Suçlanması adlı ikinci bölüm, kapitalizmin verimsizliğini, müsrifliğini, akıldışı oluşunu, adaletsizliğini anlatırken, kapitalizmin ömrünü tükettiğini örneklerle okuyucuya sunuyor.
“’Bölünmez, herkese özgürlük ve adalet sağlayan bir ulus’ yerine, kapitalizm, yapısı gereği, bir sınıfa özgürlük ve adalet getirip, ötekine getirmeyerek, bölünmüş iki ulus yaratıyor. Halkın, kardeşlik ve dostluk içinde birarada yaşayacağı birleşmiş bir toplum yerine, kapitalist sistem, bütünleşmemiş bir topluluk yaratıyor ve bu toplulukta, çalışan sınıf ile mülkiyet sahibi sınıf, ulusal gelirden büyük bir parça koparmak için, zorunlu olarak savaşıp duruyorlar.”
Değişmeyi Savunanlar başlıklı üçüncü bölümde, ütopyacı sosyalistler, Karl Marx ve Friedrich Engels’in düşünceleri aktarılıyor.
“Maddi yaşamdaki üretim biçimi, yaşamın toplumsal, siyasal ve düşünsel sürecinin genel niteliğine egemendir. İnsanların varlıklarını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilinçlerini, toplumsal varlıkları belirler.” (Marx)
“Sosyalizme dönüşmenin temeli, kapitalist toplum içinde bulunan ve onun çöküşünü hazırlayan derin çelişkilerde yatar; üretimin toplumsallaşması ile eski düzenin rahminde yeni düzenin tohumlarının yaratılmasında yatar; değişikliği gerçekleştirmek için gerekli devrimci eylemi yürüten işçi sınıfının sınıf bilinci ile örgütlenme derecesinin artışında yatar.”
Sosyalizm başlıklı dördüncü ve son bölüm de ise, sosyalist planlı ekonomi, sosyalizm üzerine sorular, özgürlük, iktidar yolu alt başlıklarıyla, sosyalizmin hayatımıza etkisi, komünizm ile sosyalizm arasındaki farklar ve özgürlüğün tanımı en yalın biçimiyle anlatılıyor.
“Sosyalizm kapitalizmin yırtıklarının yamanarak düzeltilmesi değildir. Sosyalizm, devrimci bir değişme, toplumun büsbütün farklı çizgide yeniden kurulması demektir.
Bireysel kar için bireysel çaba yerine, kolektif yarar için kolektif çaba olacaktır.
Kumaş, para kazanmak için değil, insanlara giysi sağlamak için yapılacaktır; bütün öteki mallarda öyle.
İnsanın insan üzerindeki gücü azalacak, insanın doğan üzerindeki gücü artacaktır.
(..)
Sosyalizmin özü gereği, ülke bir avuç insanın malı olmaktan ve bunlar tarafından kendi çıkarları için kötü yönetilmekten kurtulacak, bütün halkın malı olacak ve halk yararına, halk tarafından yönetilecektir.“
Sol Yayınlarından, Alaattin Bilgi çevirisiyle çıkan 85 sayfalık bu kitap, her kesimin anlayabileceği tarzda ki anlatımıyla, Sosyalizmin Alfabesi başlığının hakkını veriyor.
Kitabın önsözünde de belirtildiği gibi; “Bu küçük kitap, yalnızca sosyalizme bir giriş, sosyalizmin ana çizgilerini belirten bir taslaktır. Bu konudaki yazın çok geniştir; konuya ilgi duyan okur, bu alfabe ile yetinmemeli, konuyu layık olduğu derinlik ve genişlikle ele alan başka bir çok yapıta elatmalıdır.”
Buket Özsanat