Güvercin ve Jonathan Noel

1987 yılında yayımlanan Güvercin, 77 sayfalık uzun öykü olarak nitelendirilen ve bir çırpıda okunup bitirilecek bir kitap.

“Jonathan Noel bütün bu olup bitenlerden, insanlara güvenilmeyeceÄŸi, huzur içinde yaÅŸayabilmenin ancak onları kendinden uzak tutmakla olabileceÄŸi sonucunu çıkardı.”

Kitabın ilk sayfalarında karşılaÅŸtığımız bu cümle, hiç de yabancı deÄŸil. Patrick Süskind kitaplarında, insanlardan uzaklaÅŸma eÄŸilimi olan, kendini bu dünyaya ait hissetmeyen karakterlere pek sık rastlanır. Jonathan Noel’de bunlardan biri. O deÄŸiÅŸiklikleri sevmeyen, günlük rutinden dışarı çıkmayan, iç dengesini sarsacak her türlü olaydan uzak duran yalnız bir adam.

Çocukluk döneminde annesinin Naziler tarafından toplama kampına götürülmesinin ardından, babası da kaybolan, hiç tanımadığı amcasının evinde savaÅŸ bitene kadar saklanmak zorunda kalan, tekdüzeliÄŸe, dinginliÄŸe kavuÅŸabilmek için evlendiÄŸi karısının baÅŸkasıyla kaçması sonucu tamamen yalnızlığına gömülen hayattan kopuk bir karakter.

Jonathan Noel karısının kendisini terk etmesinin ardından Paris'te bir bankada bekçilik iÅŸi bulur ve içinde doÄŸru düzgün eÅŸya olmayan çatı katında küçük bir oda da kalmaya baÅŸlar. Bu oda onun vazgeçilmezidir. Çünkü aradığı ÅŸey rahatlık ya da konfor deÄŸil, onun tek istediÄŸi yalnızca ona ait olan, dışarıda ki her türlü tehlikeden uzak, onu koruyan bir barınaÄŸa sahip olmak.

Kendini görünmez biri olarak nitelendirir Noel, kimse onun farkında deÄŸil, hiç arkadaşı yok. Bu görünmezliÄŸinin içinde iyice paranoyaklaşır, kaygıları daha da artar ve tamamen yalnızlaşır.

Kaldığı odada sakinlik ve duraÄŸanlık içinde mutlu mesut yaÅŸayıp, günleri tüketirken, kapısının önünde rastladığı bir güvercinle tüm dünyası altüst olur Noel’in ve bitmek bilmeyen kabus gibi bir gün onu bekler. Sanki onu hayata baÄŸlayan incecik ip kopmuÅŸ ve uçuruma yuvarlanmıştır. Hastalık derecesine varan tekdüzeliÄŸinin elinden alınmasıyla denetimini tamamen yitiriyor.

“Öldürmelisin onu, ama öldüremezsin (…) Nasıl vurulur bir güvercin? Kanat çırpar güvercin denen ÅŸey, ıskalamak iÅŸten deÄŸil, olur rezalet deÄŸil bir güvercine ateÅŸ etmek, yasaktır, hizmet silahının geri alınmasına varır ucu, görevinin elinden alınmasına, hapse girersin bir güvercine ateÅŸ edersen, hayır, öldüremezsin, ama yaÅŸamak, onunla yaÅŸaman da olur ÅŸey deÄŸil, asla, bir güvercinin oturduÄŸu evde insan yaÅŸayamaz artık, kargaÅŸanın, başıbozukluÄŸun ta kendisidir güvercin, hiç belli olmaz ne taraftan gelip ne tarafa uçacağı, pençeleriyle yapışıp gözünü gagalar insanın, güvercin dur durak bilmeden pisleyen, ortalığa korkunç bakteriler, sonra menenjit virüsleri saçan bir ÅŸeydir, yalnız kalmaz bir güvercin, baÅŸka güvercinleri de çeker, çiftleÅŸir ve çoÄŸalır, yıldırım hızıyla, bir güvercin ordusu kuÅŸatacak çevreni, odandan çıkamaz olacaksın, açlıktan öleceksin, kendi dışkında boÄŸulacaksın, tek çaren pencereden atlamak olacak, külçe gibi kaldırıma yığılacaksın, hayır, onu da gözün yemeyecek, odanda kapalı kalacaksın, imdat diye bağıracaksın” 

Kapısında karşılaÅŸtığı küçük bir güvercin ve ardından yaÅŸananlar Jonathan Noel’i intiharı bile düÅŸündürecek kadar etkiliyor. Camdan duvarlarını yerle bir ediyor.

" (…)yabancı bir gövdenin devasa yapısı içinde büzüÅŸmüÅŸ, ufacık kalmış bir cüceydi, artık egemen olamadığı, kendi istencine göre yönetemediÄŸi, ola ki yönetilmesi söz konusuysa, ya kendiliÄŸinden ya da herhangi yabancı bir güçler tarafından yönetilen, çok fazla büyük, çok fazla karışık bir insan makinesinin içinde tutsak kalmış, çaresiz bir cüceydi." 

Güvercin’i okurken yazarın hayat hikayesini göz önüne aldığımda, kendisi de aynı korkulara ve takıntılara mı sahip acaba diye düÅŸündüm. Noel’in sonunu kaleme alırken, kendisi için hayal ettiÄŸi bir sonu mu resmetmiÅŸ bu öyküde Patrick Süskind?

Kimbilir?
 

Buket Özsanat
15 Haziran 2016 Çarşamba
1272 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?