Kadran Kadraj, Koray Sarıdoğan

Kitap Yorum
Kadran Kadraj, Koray Sarıdoğan

Genel düşünce biçimini bir yana koyarsam, farklı kurgusu ve okuyucuyu gelecekten geçmişe, geçmişten geleceğe götüren zaman geçişleriyle değişik bir kitap olduğunu söyleyebilirim Kadran Kadraj'ın. İlk kitap olma özelliği taşımasına rağmen araya serpiştirilen hayatlar ve dramlara ilişkin anlatımlar oldukça kuvvetli. 

Ancak genele baktığımda, içinde barındırdığı düşüncelerle bana kesinlikle hitap etmeyen bir kitap olduğunu söylemek benim açımdan daha gerçekçi olacak. 

Tekrarlanan düşünce biçimi, şimdi ki zamanın gerçekliği ya da zamanın zamansızlığına dair kendini tekrar eden benzer anlatımlar ve kitap içinde nerdeyse on kez geçen (belki de daha fazla); "her şeyin buradan sonra başladığına seni ne ikna edebilir?" cümlesi, aynı kitabı başa dönüp dönüp yeniden okuyormuşum hissi yarattı bende. 

Şayet, algı dışı gerçeklik katmanlarına, zaman katmanları arasında yolculuğa, farklı gerçekliklere yapılan geçişlere, paralel evrene inanıyorsanız, içinde yaşadığınız anın gerçekliğinden şüphe duyuyorsanız, bu tarz konular ilginizi çekiyorsa okuyun derim. 

Ben "aynı nehirde iki kere yıkanılamayacağı" gibi aynı 'zaman'da da iki kere yaşanamayacağını düşünenlerdenim... 


Kitaptan Alıntılar

- İnsanın hayatını saplantıları yönetir. Sayfa:9

- Soru işaretinin çengel şeklinde olması tesadüf değil. İnsan sorular sormaya başlayınca bir kez, yenileri de ekleniyor ardı sıra. Soru işaretleri zincirleniyor. Zincirin sonlandığı hiç görülmedi. Soru sormak, kafatasına hapsedilmiş lamba cini gibi. En ufak uyarıda çıkıp başına üşüşüyor insanın. Sayfa:13 (Kalender)

- "Bir gün hiç beklemediği bir anda öleceğini bilen bir canlı hiçbir şey yapmadan nasıl durabilirdi? Uzun uykulara nasıl izin verebilirdi? İnsan, durduğu anlarda yaşar mı?" Sayfa:131 (Kalender)

- Herkesle aynı şeyleri yaşamış olmak, acıyı dindirebilir miydi? Sayfa:135

Tanıtım Metni

"Sen fotoğrafları kadrajlara sığdırıyorsun, bense saati kadranlara. İkisi de zamanı yakalamak için. İkisi de gerçekliğe inanmak için." Zaman ve gerçeklik saplantısının buluşturduğu iki insan… Fotoğrafları hafızası yapan Kumru. Kafasında saat sesleriyle yaşayan Kalender. Zamana, bilgiye, yaşama, ölüme, var olmaya ve yok olmaya saplantılı olanlar. Köyler, kasabalar, şehirler, tren yolculukları, fotoğraflar, saatler, zoraki katiller, yanlışlıkla işlenmiş cinayetler, gerçeğe tapanlar, karanlığı yaratanlar, seks bağımlıları, aseksüeller, istihbaratçılar, devrimciler, dervişler, Bektaşiler, Kalenderiler ve çok daha fazlasını birleştiren; geçmiş ile yarın, yeraltı ile gökyüzü, hayal ile hakikat arasında seyreden mistik bir roman.

Celal bir gün, kadrandaki rakamların her birinin yerine küçük küçük "Şimdi" yazmış, Hasan Ali Usta gözlüğünün altından bakarak "Hep şimdiyi yaşıyorum diyorsun, öyle mi?" diye gülümsemişti. "Hayır" diye cevapladı ustasını Celal, "O şimdilerin hiçbiri aynı şimdi değil. Bak…" Saatin pimini çevirerek zembereği sıkıştırıp bıraktı. Zembereğe fazladan bir dişli ile bağladığı kadran, saatin ibrelerine bağlı olarak harekete geçiyor, ibreler soldan sağa dönerken "Şimdi" yazıları da sağdan sola dönüyordu. "Usta" dedi, "Gök gürlemeden önce şimşek çakar. Önce ışık, sonra ses gelir. Zaman da önce olayları, sonra hissiyatını gösterir. Asla ânı, o ânda idrak edemeyiz. Sürekli bir devir daim gibi, ânlar anılaşır. 'Şimdi', aynı zamanda 'az önce' ve 'biraz sonra' demek. Bu üç halkayı birbirinden ayırmak imkansız. Tanpınar bunun için: 'Yekpâre, geniş bir ânın parçalanamaz akışı' demiştir."

İnanmayı başaramayanlar için zaman da, tanrı da, gerçeklik de varsayımdır. Fazlaca inanılmış tüm varsayımlar hakikat gömleğini giyer. Belki insanın zamanında, belki tanrının, belki de adı konulmamış başka bir zamanda. Ama muhakkak giyerler. Önemli olan, geri dönememe riskini göze almaktır… Bu yüzden insan, kendine her an şunu sormalıdır: Her şeyin buradan sonra başladığına seni ne ikna edebilir?"
 

Yayınevi: Esen Kitap

Sayfa Sayısı: 602

Buket Özsanat
16 Mart 2016 Çarşamba
2033 Görüntülenme

Facebook Yorumları

Site İçi Arama
Anket Tümü
Kitap okumanıza en çok engel olan şey nedir?